menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vahdettin Saltanatı: İstanbul’un Karanlık Yüzü ve Fahişeler

6 0
25.05.2025

Osmanlı İmparatorluğu’nun son padişahı Vahdettin, tarih sahnesinde tartışmaların merkezinde yer alır. İmparatorluğun çöküş döneminde, özellikle I. Dünya Savaşı sonrası yaşanan işgaller ve parçalanma sürecinde sergilediği tutum, milli mücadele açısından hayati önem taşır. Arşivlerdeki belgeler, Vahdettin’in İngilizlerin etkisi altında hareket ettiğini ve milli direnişi engellemek için çeşitli yollar denediğini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak siyasi ihanetin yanı sıra, saltanatının toplumsal alandaki karanlık yüzü de gözlerden kaçmamaktadır.

Saltanatın İhaneti ve Toplumsal Çöküş

Vahdettin, kendisini “İslam Dünyasının Halifesi” olarak tanıttı; fakat saltanatı boyunca İstanbul’da Müslüman kadınların fahişelik batağına sürüklenmesine karşı kayıtsız kaldı. İmparatorluğun son döneminde yaşanan işgaller ve parçalanma süreci, halkın yoksulluğunu derinleştirirken, özellikle genç kızlar zorla veya çaresizlikten karanlık hayata itildi. 1920 yılında İstanbul’da 175 genelev bulunuyordu ve bunların büyük çoğunluğu gayrimüslimlerin kontrolündeydi. Müslüman kadınların genelevlerde çalıştırılması, dönemin en acı gerçeklerinden biriydi.

Genç Kızların Karanlık Kaderi

İstanbul’daki genelevlerde çalışan Osmanlı Müslüman kadınlarının çoğu 18 yaşından küçüktü. 13-14 yaşındaki kız çocuklarına sahte belgeler düzenlenerek yaşları büyütülüyor ve böylece fahişelik yapmaya zorlanması, sadece bireysel trajediler değil, aynı zamanda toplumsal felaketin göstergesiydi. Yoksulluk ve çaresizlik, genç kızları karanlık dünyaya sürüklerken, devletin ve padişahın duruma kayıtsız kalması, ihanetin boyutlarını gözler önüne seriyordu.

İşgal........

© Küresel İfşa