menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsan yorgunuyuz evdeyiz!

41 1
30.11.2025

Oyuncu Feyyaz Yiğit, bir röportajında “Elimden gelse evden çıkmam. Evde olduğum her an evden çıkmamaya çalışıyorum, dışarıda olduğum her an da eve dönmeye çalışıyorum” dedi.

“Aynı ben” ya da ‘biz’ mi demeliydim?

Arkadaşlarımla konuştuğumda da aynı şeyi söylüyorlar, “Benim canım evim” konsepti giderek yayılıyor.

Birçok kişi için bu pandemide başlamış olabilir.

Artık birçok kuruluş evden çalışıyor. Bu benim için pek konforlu değil, mutlaka ofise gitmekten yana olanlardan biriyim.

Çünkü ev benim için başka bir anlam taşıyor.

Ayağımı uzatarak tembellik yaptığım, saatlerce kitap okuyup, film izlediğim, bazen boş boş duvara bakıp, zihnimi dinlendirdiğim, kedilerimi yanıma alıp dilediğimce uyuyabildiğim bir yer.

Peki neden evdeyiz?

Bunun iki nedeni var bence. Biri ekonomik koşulların yarattığı zorunluluk, diğeri ‘insan yorgunluğu.’

Dışarıda bir kahve içmenin bile bedeli epey ağır artık. Ailece bir sinemaya gitmek örneğin, bütçemizi epey zorlayan bir durum.

Hele bir de yemek işine girerseniz o ayı tamamlamanız mümkün değil. Bu sadece yoksulluk sınırının altında yaşayanlar için değil, beyaz yakalılar için de öyle.

Ulaşımı, yemeği, içeceğiyle sosyalleşmek artık son derece lüks.

Benimkisi daha çok ‘insan yorgunluğu’.

Peki insandan neden yorulduk?

Hepimizin türlü dertleri var. Geçim, güvencesizlik, “Ne olacak bu memleketin hali’ kaygılarımız, çıkar yüklü ilişkiler, kimsenin birbirine güvenmemesi, bencilleşen benliklerimiz.

Bu duygularla ortaya çıkan insan tipi kendini paylaşıma kapatıyor. Kimsenin derdiyle dertlenmek istemiyorsunuz. “Benimki bana yeter”........

© Korkusuz