MEDYA BÜROKRASİ İLİŞKİLERİ
1990 yıllarında medya ve bürokrasi ilişkileri güçlüydü. Yayın organları ve bürokratlar karşılıklı fikir alışverişinde bulunur, sorunlu hususlar konuşulur, tartışılırdı. Siyasi yapılar bürokrasiye bu denli müdahale etmez, gazetecileri düşman olarak görmezdi.
1980 darbesi sonrasında medya-bürokrasi-siyaset üçgeninde görev tanımlaması belliydi. O seneler sosyal ağlar da yoktu. Bilgiye erişim yazılı ve görsel yayın organları tarafından topluma aktarılırdı.
Manipülasyon, medyayı yönlendirme, baskı altına almak mümkün değildi. Tabi bu bağımsızlığın da handikapları vardı. Yazılı medyanın attığı başlıklar, siyasete yön verme hamleleri gibi…
Bürokrasi-medya ilişkileri 2000’li yılların ortasına kadar güçlü bir şekilde ilerledi.
2000’li yılların başında tek başına iktidara gelen AK Parti medya ilişkilerini tıpkı 1990’lı yıllardaki gibi yürüttü. Güçlü iletişim, medya ile iş birliği, sorunların çözümü noktasında ortak hamleler…
İktidar devlet kadrolarına, bürokrasiye ve askeriyeye doldurduğu Fethulahçı çete ile beraber medya-bürokrasi tarihi için kırılma noktası oldu.
Medya artık sorgulayan değil, yönetilen tahakküm altına alınan bir organizmaya doğru sürüklendi.
Halkın sesi olmaktan daha çok iktidarın, Fethullah Gülen çetesinin sesi oldu. Medyada birkaç yayın kuruluşu bu girişimlere dirense de, kendilerine yeni bir hikaye yaratamadılar. 1990’lı yıllardan kalma medya anlayışı ile bürokrasi ve siyasete baktılar. Yeni bir şey söyleyemediler. Halka bilgi vermek, vatandaşın tercihini anlamak yerine, aşağılayıcı dil kullanmaktan geri adım atmadılar.
Medya-bürokrasi- siyaset üçgenindeki ilişki darbe girişimi ile yeni bir evreye girdi. Bürokrasi ile medya ilişkileri........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein