Dünya, son yüzyılın en kırılgan dönemlerinden birinden geçiyor. İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımın ardından kurulan sözde "barış düzeni", artık pamuk ipliğine bağlı. Süper güçlerin müdahaleleri, bölgesel çatışmalar, ekonomik çöküşler ve ideolojik kamplaşmalar, dünya haritasında yeni fay hatları oluşturuyor. Özellikle Ortadoğu coğrafyası, bu fay hatlarının en belirgin şekilde hissedildiği, her an patlamaya hazır bir volkan gibi... Ve sorular daha yüksek sesle sorulmaya başlandı: Yeni bir dünya savaşı mı kapıda? Tarih kendini üçüncü kez mi tekrar edecek?

Ortadoğu'da yaşananlar artık sadece bölgesel bir kriz değil. Birbirine eklemlenmiş çatışmalar zinciri: İsrail-Filistin meselesi, Suriye iç savaşı, İran’ın bölgedeki etkisi ve ABD’nin müdahaleleri... Her biri ayrı ayrı bir krizken, birlikte devasa bir patlamaya zemin hazırlıyor. Bu bölge, artık sadece dinlerin ve medeniyetlerin beşiği değil; aynı zamanda süper güçlerin satranç tahtası olmuş durumda.

Amerika’nın son saldırısı, İsrail'in sert çıkışları, İran’ın sert misilleme tehditleri ve Hizbullah gibi vekil aktörlerin sahaya inmesi, sadece askeri değil aynı zamanda psikolojik bir savaşı da tetikliyor. Bu hamleler, bölge halkının olduğu kadar, dünya kamuoyunun da yüreğini ağzına getiriyor. Üstelik sadece bu ülkelerle sınırlı kalmayan bir riskten bahsediyoruz: Rusya ve Çin gibi ülkelerin tepkileri, NATO’nun pozisyonu, Avrupa Birliği’nin kırılgan dengeleri... Hepsi bu krizin büyüklüğünü katbekat artırıyor.

Ortadoğu,........

© Kocaeli Koz