menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İkinci Emeklilik: Yani Ben

7 1
10.06.2025

Bugün benim emekli hikayemi yazayım dedim, evet dostlar

Emekli oldum ama işten kopamadım. Daha doğrusu, iş benden kopamadı. İlk emeklilikte altın saat vermediler ama bana zamanla yarışan bir hayat verdiler. İlk maaşı aldığımda sevinçten gözüme uyku girmedi, ikinci maaş gelince neden sabah alarmı hâlâ çalıyor diye sorgulamaya başladım. Şimdi ikinci emeklilik dönemindeyim. Yani gündüz çalışıyor, akşam emekli taklidi yapıyorum. Sabah işe gidip akşam “Ay ne yoruldum bugün emekli haliyle” diye mırıldanarak pijamaları giyiyorum.

İlk emeklilik haberini alınca etrafımdakiler “Ohh, keyif çatarsın artık” dedi. Evet, çatmadım değil… Sırtımı, bütçemi, hayallerimi, bazen de sabrımı. İlk ay bir hevesle yürüyüş yaptım, gazetemi aldım, kahvemi içtim. Sonra “Şimdi ne yapıyoruz?” diye duvarla karşılıklı bakışmaya başladım. İkinci ay, elektrik faturasını görünce gözlerim doldu. Üçüncü ay “Hafiften bir iş bakayım” dedim. Dördüncü ay kendimi Excel tablosu açarken buldum. Beşinci ay “Ben yine işteyim ya!” dedim. Altıncı ay, KPSS’ye bile bir göz atayım dedim. Ne olur ne olmaz…

İkinci emeklilik şöyle bir şey: Sabah mesaiye, akşam tansiyona koşuyorsun. Gençlerle çalışıyorsun ama senin sırt genç değil. Onlar kahve makinesine yumulurken ben belimi tutarak sandalye arıyorum. Onlar “networking” yapıyor, ben “nöronlar çalışıyor mu hâlâ?” diye iç sesimi........

© Kocaeli Koz