menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir Anadolu kadını: Fesleğen kokulu Feride

24 25
yesterday

Anadolu’nun binlerce yıllık çok kültürlülüğü sadece taşlara, duvarlara, hanlara, kalelere değil; kadınların içine akıttığı acılarına, gülüşlerinin arkasında belli etmediği isyanına, sevgiyle büyütülmüş emeklerine, yüreklerin sessiz derinliklerine kazınmıştır. Sabahın ilk ışıklarında uyanan, ocağı hazırlayan, tarlayla, bağla, bahçeyle uğraşan, bir yandan çocuk büyütüp, hayata hazırlayan, acıyı içerisine gömüp kahkahasını eksik etmeyen o kadınların kederi kendindedir.

Toprağın bereketi, suyun sabrı, dağın direnci ellerindeki nasırlarda sessizce anlatır hikâyesini. Atasından, anasından öğrendiği, doğayla kurduğu ilişki ile demlenen birikimleri yılların içerisinde süzülerek derin bilgeliğini bulur. Her kadın doğayla hemhal olmuş bir bilgedir aynı zamanda. Bakışlarının derinliği dalıp dalıp giden halleri geçmişin izlerini taşır.

Ekin biçer, bulgur kaynatır, yağmur altında buğday serer, kar fırtınasında soğuk üzerinden geçerken ocağa odun taşır, çocukları üşümesin diye. Bahar geldiğinde, bağda bahçede tarlada fidanı, sebzeyi dikerken umudu da büyütür Anadolu kadını …Onun türküsü dilinden dökülenler, hem hüznünü hem neşesini taşır. Ölüsüne ağıt yakar, düğününde at biner, halay çeker, Sevdası derinlerdedir. Sessizliğinde bazen yaşanılmamış aşkların izi vardır. Anadolu kadını bir kültürün geleceğe aktarılacak adım taşı hafıza noktasıdır. Zanaatından sanatına, masallarından ninnilerine, yemeklerinden halıya dokunan motiflerinde saklıdır onun becerisi.

Örülmüş bir duvara, çatılmış bir çatıya, üst üste koyulmuş taşlarda, onların izi vardır. Kimi zaman bir köyde, kim zaman kentin sıkıştırılmış dar sokaklarında, kimi zaman gurbet diyarında saklıdır taşıdığı değerler… Emek, sabır ve vefa üçlüsü onun ruhudur. Şimdilerde bu değerlerin örselendiği süreçlerden geçerken tarihe derin izler bırakanlar bir bir aramızdan ayrılırken Anadolu kadınının direncini, emeğini yaşatmak zorunluluğumuz.

Feride bir Anadolu kadını. Malatya’nın dağ köyünde, 28 yaşında kocası öldürüldüğünde dört çocuğuna hem anne hem baba olan Şirin Hatun’un ilk göz ağrısı, oğlu Seyit Rıza’dan sonra sırayla Zeynep, Feride ve Hatice katılır yaşamlarına. Şirin Hatun yiğittir beceriklidir. Bir doğa bilgesidir. At üzerinde dağ bayırda dolaşırken, ayı ,domuz , yılan, ya da her türlü tehlikeden kendisini korumak için çift silahla dolaşır. Çocuklarını, evini, kurda kuşa yem etmeyen inancıyla büyütür çocuklarını. Babasız çocuk büyütmek, ev çevirmek, hayatta kalmak zordur. Ama Anadolu zorluklarla baş eden kadınların hikâyesinin mekânıdır aynı zamanda.

Feride Şirin Hatun’un üçüncü çocuğudur, hareketli yerinde........

© Kısa Dalga