menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asılı hafıza: Askıda ama hiç düşmeden

11 1
10.11.2025

Nehrin üzerinde sis, su ve çeliğe asılmış hafızası ile Wüppertal Almanya’nın bellek kentlerinden birisi olarak karşıladı bizi. 1901 yılında modernitenin demirden rüyası olarak yaşama katılan, nehir ile gökyüzü arasında sınır çizen Schwebebahn (asılı tren) hattında kentin mekânsal ve politik okumasına nehrin üzerinde demirden bir kuş gibi süzülerek tanıklık ediyoruz.

Altımızda, Ren Nehri’nin kollarından olan Wüpper Nehri boyunca askıda kalmış bu hafıza yolculuğu; kentin endüstriyel geçmişini, politik belleğini, işçi sınıfının alın teri ve direnişini, kentin gelişimini, göçmenlerin hayata tutunmalarının mekânla şekillenişini içinden barındırıyor.

Vadinin tabanında, nehrin üzerinden kentin omurgası olarak planlanan Schwebebahn bir ulaşım hattı olmanın ötesinde, kentin mekânsal direnişinin hattı olarak yüz yılı aşkındır hizmet veriyor. Çeliğin, nehrin, emeğin ve belleğin birbirine düğümlendiği bu hat, asılı kalmış bir hafıza gibi kent okumasına yol gösteriyor. 20 duraktan oluşan Schwebebahn aynı zamanda kentin 20 farklı toplumsal katmanını da temsil ediyor. Bir yanda 20. yüzyılın başlarında endüstriyel banliyonun taşra direnciyle karşılaşırsınız; öte yanda sabahın puslu havalarında fabrikalarına yürüyen, aynı kahvede buluşup kahvelerini yudumlayan insanların anılarına takılıp kalırsınız.

Çelik ayaklar ve kirişler gökyüzüne uzanan demir ağları bir hafıza mimarisine dönüştürür. Engels’in ve Marx’ın doğayı dönüştürme gücü anlatıları, bu metal ayaklar arasında yankılanır; emeğin mekânda bıraktığı izin........

© Kısa Dalga