menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Emanetçi’ Cumhurbaşkanı olur mu?

52 0
13.04.2025

Anayasamız “Türkiye devleti bir cumhuriyettir” diye başlar ilk maddesinde. Cumhuriyetin en basit tanımı da “milletin, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve belli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet yönetim biçimi” şeklindedir.

Memleketin cumhuriyet yönetimine geçmesinin, o zamanın koşulları da göz önünde bulundurulduğu zaman, hiç de kolay olmadığı hemen anlaşılıyor.

Ülkeyi yönetmek görevi Büyük Millet Meclisi’nindi ve bakanlar buradan seçiliyordu. Meclis Başkanı olmasına karşın, Mustafa Kemal her kararı alma gücüne sahip değildi. Yürütmede yaşanan sıkıntıları somut hale getirerek Mustafa Kemal, uzun zamandır kafasında olan cumhuriyeti ilan etmek için harekete geçti. Bütün bakanlar istifa etti ve yeni bakanlar seçilemedi, kaos yaratıldı. 28 Ekim’de yakın çalışma arkadaşları ile bir araya gelen Mustafa Kemal o ünlü “Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” sözünü söyledi. Cumhuriyet’e geçiş için anayasa değişlik yasa metnini İsmet İnönü hazırladı. 29 Ekim 1923’te bu metin oylandı ve “Yaşasın cumhuriyet” sloganları eşliğinde kabul edildi. Ardından Cumhurbaşkanı seçimine geçildi, genel kurul salonunda 333 milletvekilinin sadece 158’i vardı ve oybirliği ile Ankara Milletvekili Mustafa Kemal cumhurbaşkanı seçildi. 1927 yılında yapılan seçimlerde de oylamaya 316 milletvekilinin 288’i katıldı ve Mustafa Kemal bu 288 milletvekilinin oybirliği ile ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhuriyet yönetimine geçmek de adınız Mustafa Kemal olsa da cumhurbaşkanı seçilmeniz, tarihin deneyimlerinin ortaya koyduğu bir gerçek olarak hiç kolay değildi. Daha sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de hayli sıkıntılı deneyimleri vardır Türkiye’nin. (Cumhuriyetin bu coğrafyanın yaralarının en iyi merhemi olduğunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyoruz değil mi?)

Ahmet Necdet Sezer, Türkiye’nin 10’uncu Cumhurbaşkanıdır. Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğu dönemde, TBMM’de grubu bulunan partilerin ortak aday göstermesiyle cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu. Geçtiğimiz günlerde torunu ile bir konsere gidince bazı internet sitelerinde haber oldu. Politik bir kişilik değildir. Ailesi de kamuoyunda hiç gözükmedi. Konsere giriş ve çıkışları hayli mütevaziydi ve karşılaştıkları herkesten saygı gördüler. Normal bir hayat sürdürdüklerinin göstergesiydi o konser fotoğrafları.

7’nci Cumhurbaşkanı Turgut Özal politik olarak çok eleştirildi. Karşıtı ve sevmeyeni çoktu. Çok kalabalık bir halk topluluğu onu son yolculuğuna uğurladı. Şimdi de oğlu rahatça insanların karşısına çıkarak siyaset yapabilmektedir.

9’uncu Cumhurbaşkanı........

© Kısa Dalga