menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijital yalnızlığımız her kaydırmada derinleşiyor mu?

14 0
08.02.2025

Bir kafede oturduğunuzu hayal edin. Karşınızdaki kişi sizi dinliyor gibi görünüyor ama gözleri sürekli telefonda, parmakları ekran kaydırıyor. Siz ise çaresizce anlaşılmayı bekliyorsunuz. Peki, bu durumda yalnız olan kim? Telefonuna gömülmüş kişi mi, yoksa dinlenilmediğini hisseden siz mi?

Son yıllarda yapılan akademik çalışmalar, sosyal medya kullanımının bireylerin yalnızlık duygularını artırdığını, depresyon ve kaygı semptomlarını tetiklediğini ve kimi zaman bağımlılık düzeyinde bir kullanım alışkanlığı yarattığını ortaya koyuyor. Ancak mesele, yalnızca sosyal medya kullanımının olumsuz etkilerinden ibaret değil. Aynı zamanda, bu platformların sunduğu çevrimiçi sosyal destek ve bağlantılar da bireylerin ruh sağlığı üzerinde farklı etkiler yaratabiliyor​.

Bu dönem İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde vereceğim dijital kültürler dersine hazırlanırken dersin bir parçasının da dijital alışkanlıklara bağlı fobiler ya da benzeri mental durumlar olduğuna iyice ikna oldum. Zira bu alışkanlıklar ve fobiler dijital ağlarda ortaya çıkan bazı kültürler, alt kültürler ve davranış paternlerinin de tetikleyicisiler.

O yüzden bu alışkanlıklar ve rahatsızlıkların dünyasına dalmaya karar verdim. Gelin, ilk olarak genel bir giriş yapmak adına, farklı akademisyenlerin bu duruma dair yaptıkları araştırmalar üzerinden biraz akıl yürütelim.

Yazının başındaki kafe sahnesine geri dönelim. Hepiniz kafeye oturup etrafınıza baktığınızda, masalardaki insanların büyük çoğunluğunun telefonlarına gömüldüğünü fark etmişsinizdir. Arkadaş grubuyla oturan ama sessizlik içinde ekrana bakan insanlar, aslında "birlikte yalnız olma" hâlini yaşıyorlar. İşte bu durum, sosyal medyanın bağlantı kurmak yerine izolasyonu artırabildiğinin en canlı göstergesi.

Son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalar, öngörülebileceği üzere, problemli sosyal medya kullanımının bireylerin yaşam doyumunu azalttığını, ancak bu ilişkinin önemli bir kısmının yalnızlık faktörüyle açıklandığını gösteriyor​. Yani sosyal medya doğrudan mutluluğumuzu azaltmıyor; yalnız kalan bireyler, sosyal medya kullanımına daha fazla yöneliyor ve bu yönelim onları daha da yalnızlaştırıyor. Örneğin, Finlandiya’da yapılan bir çalışma, sosyal medya kullanımının bireylerin yalnızlık duygularını artırdığını ve bu yalnızlığın yaşam tatminini doğrudan azalttığını

© Kısa Dalga