Mafyanın Kuzeyi Mafyanın Güneyi 3: İki devlet tek mafya
Kuzey Kıbrıs’ta yayınlanan Bugün Gazetesi, Ayşemden Akın’ın kaleminden Halil Falyalı ile Güneyin mafyası Fanieros ailesi arasındaki bağları aktarırken, aynı saatlerde Güneyin Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulides bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun önünde “Mafya Devleti” hakkında bildiklerini anlatıyordu.
“Mafya Devleti” Güney Kıbrıs’a yönelik bir tanımlamadan çok, eski Cumhurbaşkanı Nicos Anastasiadis’in 19 ay boyunca danışmanlığını yapan Makarios Drousiotis'in ülkeyi sallayan kitabının adı. Gazeteci Drousiotis, Güney’deki elitlerin ve Anastasiades’in yolsuzluklarına odaklanan “Çete” ve “Crans Montana’da Suç” adlı kitaplarından sonra “Mafya Devleti” ile tabuta son çiviyi çaktı.
Bu bir kitap adı gibi konuşulsa da Güney Kıbrıs’ta Kilise, EOKA Savaşçıları Derneği, avukatlar, bankacı elitler ve mafya babalarının kontrolünde yolsuzluk ve çürümenin sorumlusu olarak görülen “Derin Devleti” ima ediyor.
Mafya Devleti, Anastasiadis’in Rus oligark Dmitri Rybolovlev’le yakın ilişkisini, Rybolovlev’in özel jetini Anastasiades’in emrine verdiğini ve yurt dışı gezilerini finanse ettiğini, karşılığında olağanüstü yasama süreçlerini, oligark lehine verilen yargı kararlarını ve sermaye hareketlerini ortaya döktü. Drousiotis daha önce de Anastiasiadis’in Crans Montana’da KKTC ile görüşmeleri, ülkesinin değil Rus oligarkların çıkarları için yaptığını ileri sürmüştü. Güney Kıbrıs, Altın Pasaportlar’la ülkeye akan Rus oligarkları ve onların peşinden gelen, kalaşnikoflarıyla sokaklarda kan döken Rusça konuşan mafyayı biliyordu.
Anastasiades, kitapların yasaklanmasını isteyerek 2 milyon euroluk tazminat davası açtı, yetmedi iddialara cevap niteliğinde “Yalaka” adlı bir kitapla eski danışmanının belgelerini çürütmeye çalıştı. Fakat 2022’de bir kanunla kurulan Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Kurumu soruşturmasından kurtulamadı. Eski Yargıtay Başkanı Harris Pogiatzis’in başkanlık ettiği kurum, Mafya Devleti soruşturmasında şimdiye kadar yüz civarında tanığı dinledi. Eski Cumhurbaşkanı 28 Nisan günü bir hafta sürmesi beklenen bir ifadeye başlayacak.
Drousiotis bütün bu süreçte polis tarafından tehdit edildi, telefonuna casus yazılım yerleştirildi, tehdit ve tacize uğradı. Bütün bunlar da Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun soruşturmasına dahil edildi.
Ucu Anastasiadis’e dayanan bir başka mesele ise, bir belgesele dayandığı için “El Cezire” davası olarak anılan Altın Pasaportlar. Bu soruşturma da “istisnai vatandaşlıkla” verilen 6679 Kıbrıs Rum pasaportunun Rus ve Çinli kriminal isimlere ve oligarklara gitmesini deşeliyor. Yüzlerce altın pasaport dağıtan dört hukuk bürosunda, başta Anastasiadis olmak üzere başvuruları onaylayan dört hükümet üyesinin ortaklığı sorgulanıyor.
Güney’den Kuzey’e bağlanan bir başka mesele de kara para. Meclis Kurumlar Komitesinde, “işgalci yapı” dedikleri KKTC kumarhanelerinden verilen “kazanç belgelerinin” Rum Gümrük Dairesi tarafından kabul edilmesi, bu yolla önemli miktarda nakit para ve altının ülkeye girdiği ve aklanarak dışarı çıkarılabildiğinin anlaşılması şaşkınlıkla karşılandı. Nakit parayı Kuzey’e getirdiğinizde kumarhane fişi alıp, geri vererek elde edilen kazanç belgesiyle paranın kaynağını aklayıp, Güney’e ve oradan Avrupa Birliği sistemine girmesini sağlayan bir tür arka kapı!
En çarpıcı bilgiyi Gümrük Dairesi’nin bir yöneticisi verdi; Yeşil Hat tüzüğüne göre barikatların sınır olarak kabul edilmediğini, Kıbrıs iki ayrı devlet de olsa parasal olarak bir bütün olduğunu söyledi. Bu her tür nakit parayı kumarhaneden aldığınız kazanç belgesiyle bildirip Yeşil Hattın iki........
© Kısa Dalga
