menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Esas sorun demokrasinin yeterince özümsenmemesidir...

17 1
26.03.2025

Son bir haftada Türkiye’de işler iyice rayından çıkmış durumdadır.

Pazar günü ifadesi biten İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mahkeme tarafından terörle ilgili suçlamalardan ‘şimdilik’ beraat ederken, mali iddialarla ilgili tutuklandı ve ileride AK Parti iktidarının simgesi olarak anılması kesin olan ‘Silivri’ye götürüldü.

Ekrem İmamoğlu bu saatten sonra Türkiye’nin yeni lideri olacaktır. 20 yıl önce Recep Tayyip Erdoğan’ı önce iktidara, ardından da liderliğe taşıyan Pinarhisar macerasının ve yarattığı mağduriyetin aynısı Silivri’de ve sonrasında yaşanacaktır.

Gönül isterdi ki, Türkiye’de yaşanacak olan bu değişim normal bir şekilde, demokratik enstrümanlar kullanılarak gerçekleşsin. Ancak geldiğimiz noktada bu şekilde bir değişim olmayacağı görülmektedir. Bu da endişe edilecek bir durumdur.

Öte yandan 100 yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti, defalarca demokrasi bunalımları yaşamış ancak her defasında raydan çıkan işler, bir şekilde geri döndürülmüştür.

Nihayetinde köklü bir devlet olan Türkiye’nin aklı-selim insanlarının bunu başarabileceğine inanmak istiyorum ama dediğim gibi son bir haftada yaşanan restleşme, bu konuda endişelerimizi artırmış, umutlarımızı azaltmıştır.

Aslına bakarsanız bu son yaşadığımız mücadele Türkiye’nin son 200 yılına (Osmanlıyı da sayarak) damga vurmuş bir mücadeledir. Yani moderinleşme çabaları.

Rönesans ve Reform’u ıskalayan Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının temelinde modern bir mekanizma kurulmaması yatmaktadır. Din ile devlet işlerinin ayrılamaması, askeri vesayetin sürekli bir şekilde işin içine girmesi, demokratik bir sistem ve anlayışın kurulmamasında etkilidir.

Yine de önemli denemeler yapılmıştır.

Fransız İhtilali sonrası tahta çıkan 3.Selim’in başlattığı ve o dönemde askeri modernleşmeyi temel alan Nizam-ı Cedit (Yeni Düzen) hareketi, aslında bir anlamda Osmanlı’daki eski düzenle, yeni düzenin bir arada uyum içinde yaşayabilmesini öngörüyordu. Kabakçı Mustafa İsyanı ve 3.Selim’in öldürülmesiyle biten bu ilk batılılaşma denemesi, ileriki iki yüzyılda hem Osmanlı’nın son döneminde, hem de sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde her zaman devam etti.

Bu bakımdan, Türkiye’de şu an yaşanan demokrasi krizini, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana değerlendirmek eksik ve derinliksiz........

© Kıbrıs Postası