menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sınırların ötesinde barış: Karabağ’dan Kıbrıs’a uzanan yol ve “Zengezur’un öğrettiği, Luricina’nın fısıldadığı”

12 1
09.08.2025

9 Ağustos 2025… Zengezur’un serin rüzgârı, Karabağ’ın yaralı topraklarına umut taşıdı. Azerbaycan ile Ermenistan arasında, yıllar süren kan ve gözyaşının ardından imzalanan barış anlaşması, yalnızca iki ülke arasında değil, tüm bölge için yeni bir sayfa açtı.

Bu anlaşma, yalnızca sınırları yeniden çizen bir belge değil; aynı zamanda tarihten geleceğe uzanan bir köprü. Karabağ’ın küllerinden filizlenen bu barış, bize şunu hatırlatıyor: Coğrafyalar farklı olsa da acılar benzerdir, ve umutlar, ortak geleceklerde buluşur.

İşte bu nedenle, bu yazı dizisine başlıyorum. Karabağ’dan Kıbrıs’a uzanan yolculuğu; çatışmanın tarihini, diplomasi masalarının perde arkasını, enerji koridorlarının jeopolitiğini ve barışın kültürel dokusunu bu yazı dizisinde birlikte irdeleyeceğiz.

Bu yazı dizisinde şu bölümler yer alacak:

Bu yolculuk, hem tarihsel bir hafıza çalışması hem de stratejik bir gelecek tasarımı olacak. Karar vericilere, sivil topluma, akademiye ve her şeyden önemlisi halklara seslenen bir köprü kurmaya çalışacağım.

Aşağıda bu yazı dizisinde ele alacağım konuları özet olarak bir ön bilgi şeklinde paylaşıyorum. Yazı dizisinde yarından itibaren her gün sizlerle bu bölümleri detaylı bir biçimde paylaşacak ve en sonunda da bir model önerisi geliştirmeye çalışacağım.

1988’de Sumgait’te patlayan etnik temelli şiddet dalgaları, ardından Bakü pogromları… 26 Şubat 1992’de Hocalı’da yaşanan katliamda 613 sivil, 106 kadın, 63 çocuk hayatını kaybetti. Birinci Karabağ Savaşı, 28–38 bin insanın ölümü, yüz binlercesinin yurtlarından edilmesiyle sonuçlandı (Çakmak, 2025; Abilov & Isayev, 2016).

Bu trajediler, yalnızca istatistikler değil; toprağa düşen her can, geleceğin barış hikâyelerinin de temel taşları........

© Kıbrıs Postası