menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Sınırların Ötesinde Barış: Karabağ’dan Kıbrıs’a Uzanan İlham”: 4

10 1
yesterday

“Koridorlar yalnızca ticaret yolları değil; kültürlerin, hatıraların ve barışın da geçitleridir.”

"Bir coğrafyanın damarları açıldığında, kan değil; ticaret, kültür ve umut akar."

Zengezur, tarih boyunca yalnızca Güney Kafkasya’nın coğrafi bir geçidi değil, aynı zamanda güç dengelerinin kırılma noktası oldu. 1920’lerde Sovyetler Birliği tarafından Azerbaycan’dan ayrılıp Ermenistan’a bağlanan bu dar toprak şeridi, Nahçıvan ile Azerbaycan’ın geri kalanı arasındaki kara bağlantısını keserek bölgeyi adeta jeopolitik bir satranç tahtasına çevirdi (Cornell, 2017).

2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından imzalanan 10 Kasım Üçlü Bildirisi, Zengezur Koridoru fikrini yeniden gündeme taşıdı. Bu proje, yalnızca Azerbaycan ile Nahçıvan’ı bağlamayı değil, Türkiye’yi de doğrudan Orta Asya’ya açmayı hedefliyordu (Aliyev, 2021). Ancak Ermenistan açısından bu proje, “ülkenin toprak bütünlüğüne tehdit” olarak görüldü (Hakobyan, 2022). Böylece Zengezur, fiziki bir koridor olmanın ötesinde, iki farklı güvenlik paradigmasının çatıştığı bir alan haline geldi.

8 Ağustos 2025’te ABD arabuluculuğunda imzalanan Ermenistan–Azerbaycan Barış Anlaşması, on yıllardır süren çatışmayı diplomatik zemine taşıdı. Anlaşmanın en dikkat çekici maddesi, Zengezur Koridoru’nun açılması ve bu hattın 99 yıllığına ABD merkezli bir konsorsiyuma işletme hakkıyla devredilmesiydi.

Bu adım, hem Azerbaycan hem de Ermenistan için yeni ticaret, enerji ve ulaşım imkânları yarattı. ABD ise sadece yatırımcı değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın garantörü rolünü üstlendi. Bu strateji, Washington’un Güney Kafkasya’daki nüfuzunu artırma, Rusya’nın etkisini dengeleme ve Çin’in Orta Koridor projelerine alternatif yaratma amacını da yansıtıyordu.

Kıbrıs’ın ortasında,........

© Kıbrıs Postası