Zor günler kapıda: Döviz yükselirken halkın psikolojik çöküşü derinleşiyor!
MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Yaşlı Ahmet amca, ömrü boyunca emeğinin karşılığını alabileceği bir emeklilik hayali kurarak çalıştı. Bugünse pazar filesini doldurmak için defalarca etiket fiyatlarına bakıyor, kasaya vardığında ise cebindeki parayı hesaplarken eli titriyor... Ayşe teyze, yılların alışkanlığıyla hastaneye gitmek istiyor ama ilaç fiyatlarını duyunca, bir kaç gün daha dayanabileceğini umarak eve dönüyor... Gençlerse geleceklerini görebildikleri tek yerin, yurt dışı olduğuna inanarak, ülkeden kopup gitmeye hazırlanıyor. KKTC’de ekonominin geldiği nokta, bir halkın geleceğe dair umudunu, karanlığa sürükleyen, derin bir kriz haline dönüşmüş durumda.
Ekonomi ve İnsan Psikolojisi: Görmezden Gelinemeyecek Kadar Önemli Bir Bağlantıdır...
Ekonomi, yalnızca piyasa dengelerinden ibaret değildir; aynı zamanda bireylerin duygu, düşünce ve davranışlarını doğrudan etkileyen en güçlü faktörlerden de biridir. Ekonomik belirsizlik, toplumda korku ve endişeyi artırırken, umutsuzluk duygusunu tetikleyerek bireylerin motivasyonunu düşürür. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve en temel ihtiyaçlara bile ulaşamama kaygısı, bireyin psikolojisini ciddi şekilde etkileyerek depresyon ve anksiyete gibi olumsuzlukların artmasına yol açar. Ekonomik refah içindeki toplumlar daha huzurlu ve yaratıcı olurken, ekonomik kriz içinde kıvranan toplumlar ise öfke, yılgınlık ve toplumsal huzursuzluk içinde savrulurlar... Bu yüzden, ekonomik politikaları şekillendirirken yalnızca mali dengeleri değil, aynı zamanda halkın psikolojik refahını da göz önünde bulundurmak, artık çok daha hayati bir gerekliliktir.
Dövizdeki tırmanış, hayat pahalılığını şimdi çok daha fazla tetikliyor, her şeyin çok daha pahalı olacağı günlere doğru son sürat gidiliyor... İnsanların alım gücü hızla düşerken, temel ihtiyaçlara ulaşmak bile zorlaşıyor... Gıda, kira, sağlık ve eğitim gibi en temel alanlarda yaşanan fiyat artışları, toplumsal refahı hızla geriye çekiyor. Artan mali baskılar, bireylerin stres seviyelerini yükseltirken, aile içi huzursuzlukları, psikolojik rahatsızlıkları ve hatta suç oranlarını tetikliyor. Toplumun büyük bir kesimi, her geçen gün geleceğe dair daha fazla kaygı duyuyor ve güvensizlik hissi yaygınlaşıyor. Ekonomik istikrarsızlık, sadece rakamlarla ölçülebilecek bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal huzurun ve insan psikolojisinin de en büyük belirleyicilerinden biri haline geliyor...
Bağımlı Ekonomilerin Karşı Karşıya Kaldığı Olumsuzluklar Çoğalıyor...
Ekonomik bağımlılık, bir ülkenin dış politikadaki kırılganlığını artırırken, kendi ekonomik geleceğini de kontrol edememesine yol açıyor. KKTC gibi dış finansmana büyük ölçüde bağımlı ekonomilerde, dış kaynakların kesilmesi ya da azalması anında, büyük ekonomik krizlere neden oluyor. Bunun sonucunda, ülkede işsizlik daha fazla artıyor, kamu........
© Kıbrıs Postası
