Son 58 gün: Stratejik akıl zamanı!
MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Geri sayım sürüyor. Son 58 gün… Takvim yaprakları birer birer düşerken, bu toprakların geleceğini belirleyecek büyük gün, biraz daha yaklaşıyor. Sokaklarda sessizlik, gözlerde merak, yüreklerde ise derin bir ağırlık var. Bu seçim, yalnızca bir sandık yarışı değildir. Bu seçim, ülkenin kaderini hangi aklın yöneteceğinin de, önemli bir sınavıdır.
Bugünkü son tabloya bakıldığında; sol kesim merkezlerde güçlenmeye, sağ kesimin de köylerde kök salmaya çalıştığı görülmektedir. Fakat bu tablo, buzdağının yalnızca görünen yüzüdür. Haykırışlar, ne kadar gürültülü olursa olsun, stratejik akılla planlanmamış her hareket, sessizliğin gücü karşısında, eriyip gidebileceği gerçekliği de tam ortadadır. Çünkü siyaset yalnızca coşkuyla var olmaz; siyaset aynı zamanda bir hesap işidir, bir plan işidir. “Coşku kalabalıkları toplar, ama strateji zaferi mühürler.”
Solun Açmazı: Kendi Yankısında Kaybolmasıdır...
Sol kesimin en büyük açmazı, kendi kabuğuna hapsolmasıdır. Kendi iç dünyalarında yankılanan sözler, dar çevrelerde kurulan sunî kalabalıklar, halkın gerçek nabzını asla göstermez. Oysa halkın gerçek nabzı, tarlada toprağa gömülen ellerdedir; köy kahvesinde, dumanı tüten bir çayın etrafında, sessizce konuşan yüreklerdedir.
“Köylünün gözlerine bakmayan siyaset, aslında kendi geleceğine bakmayı unutmuştur.” Solun bu seçimdeki en büyük şansı, profesyonel aklı devreye sokup, köylerin sessizliğini de duyması ve kalplere daha gerçekçi dokunabilmesidir. Aksi halde merkezdeki coşkulu kalabalıkların alkışı, sandık günü, büyük bir hayal kırıklığına dönüşebileceği gerçekliği de söz konusudur.
Ancak unutulmamalıdır ki, tüm bu yoğun coşku ve sloganların arasında, bir diğer tehlike de sessizce büyümektedir. Söylemler öyle bir noktaya gelmiştir ki, Cumhurbaşkanlığı makamı, adeta her sorunu çözecek sihirli bir kurum gibi lanse edilmekte, gereksiz ve abartılı beklentiler halk nezdinde pekiştirilmektedir. Oysa Cumhurbaşkanlığı, halkın umutlarını taşıyan bir simge olmakla birlikte, anayasal çerçeve içinde belirlenmiş, görev ve sorumluluklara sahip sınırlı bir makamdır. Onun sınırlarını aşan her söylem, hem makamın itibarını zedeler, hem de halkın gerçek beklentilerini çarpıtarak, hayal kırıklığı yaratma riski taşır. Bu seçimde solun başarısı, yalnızca coşkuyla kurulan sahnelerde değil; Cumhurbaşkanlığı makamının gerçek işlevine uygun ve stratejik bir akılla yürütülen, somut ve uygulanabilir planlarla desteklenen bir siyaset anlayışında gizlidir. Bu bilinçle hareket edildiğinde, hem köylerde, hem şehirlerde halkın yüreğine, daha gerçekçi bir biçimde dokunulabilir ve sandık günü de, hayal kırıklıklarının önüne geçilmiş olunur.
Sağda Alışkanlıkların Tuzakları Ortadadır...
Sağ kesim, farklı bir yanılgı içindedir. Yılların verdiği alışkanlıkla, desteğin kendiliğinden geleceğini düşünmek, onların en büyük hatasıdır. Oysa artık rüzgâr eskisi gibi esmiyor. Sessiz rüzgarlar yön........
© Kıbrıs Postası
