Son 23 gün: Görünmez güçlerin oyunu ve ince ipin üzerinde yürüyen KKTC seçimleri!
MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Gelinen bu aşamada, KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sadece bir siyasi yarış olmadığını artık çok daha net görebiliyoruz. Bir yanda seçim tarihinin en büyük hatasını yapmak üzere olan sağ kesim, diğer yanda ise seçim tarihinin en büyük avantajını elde etme noktasına gelen sol kesim… Ancak unutulmamalıdır ki, avantaj ne kadar büyük olursa olsun, en küçük bir hata bu avantajı yok edebilir.
Nitekim siyaset tarihimizde bunun örneklerini defalarca gördük. 2000’li yılların başında bir seçim kampanyasında, adaylardan biri son günlerde yaptığı küçük bir dil sürçmesiyle, halkın gözündeki güvenini kaybetmiş, seçim anketlerinde önde görünmesine rağmen, sandıkta umduğunu bulamamıştı. O gün yaşananlar, aslında bir kez daha gösterdi ki, bazen tek bir kelime, tek bir cümle, hatta tek bir bakış bile bütün bir kampanyayı yerle bir etmeye yetebilir. Halkın hafızası, çelişkili ya da samimiyetsiz bir ifadeyi kolay kolay unutmaz. İşte bugün gelinen noktada da, KKTC seçimleri aynı hassas dengelerin üzerinde ilerliyor. Sağ kesimin stratejik hataları ya da sol kesimin aşırı özgüveni, seçmenin bilinçaltında bir kırılma yaratırsa, tarihin yeniden tekerrür etmesi kaçınılmaz olacaktır.
Sağ kesim, Ankara’dan ithal edilen özel seçim ekibiyle yol alırken, stratejik hatalar zinciri oluşturuyor. Bu ülkeyi ve bu ülkede yaşayan insanın ruhunu, duygularını, düşüncelerini, davranış biçimlerini yeterince bilmeyen bir ekip, yalnızca teknik hesaplarla zaferin kazanılabileceğini sanıyor. Oysa ki bu ada insanının kimyasını, ortak hafızasını, kültürel kodlarını tanımadan yapılacak her hamle ters tepebilir. Sağ kesimin, “birilerini seçtirmenin ulusal görev olduğu” algısıyla hareket edip, kampanyayı gizli kapılar ardında yönetmesi, toplumun gözünde bir yabancılaşma ve güven kaybı yaratma ihtimalini giderek artırıyor.
Sol kesim ise farklı bir tehlike ile karşı karşıya. İncecik bir ipin üzerinde yürür gibi… Aday ve ekibi, adeta şişirilmiş bir balon gibi görünmeye başladığında, en ufak bir iğne ucu bu balonu patlatabilir. Sakinlik, kararlılık ve sağduyu, bu dönemde en güçlü silahlarıdır. Çünkü karşı tarafın stratejisi, solun en küçük bir hatasını büyütmek ve onu sarsmaktır. Şimdi her kelimenin, her cümlenin, her söylemin çok daha dikkatli seçilmesi gerekiyor. “Biz biliriz” kompleksi, egolar ve aşırı özgüven, bu büyük avantajı tarihe gömecek kadar tehlikeli olabilir.
Aslında asıl........© Kıbrıs Postası
