menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs masasında ilk adım krizi: Yanlış başlangıç mı?

9 1
28.11.2025

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Kilit hamle çok erken mi geldi?

İlk temasın ardından masadaki denge değişirken, Kıbrıslı Türk liderliğinin açılış hamlesinin stratejik maliyeti sorgulanıyor.

Kıbrıs müzakere sürecinde, yıllardır tekrarlanan döngüyü kırmak niyetiyle, ortaya konan dört maddelik metodoloji ve ardından ilk görüşmede sunulan, on maddelik güven artırıcı öneri paketi, Kıbrıslı Türk liderliğinin, bu kez daha yapılandırılmış ve iddialı bir açılış stratejisi benimsediğini gösteriyor. Ancak Kıbrıslı Rum liderliğinin, ilk temas sonrası açıklamaları, özellikle garantiler ve asker konusundaki sert vurgunun daha güçlü biçimde yeniden ortaya çıkışı, bu stratejinin zamanlaması ile ilgili soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Müzakere satrancında yapılan ilk hamleler, doğru dizilmediyse, rakibin söylem üstünlüğü hızla pekişebilir.

Kıbrıs Türk tarafının açılıştaki dört maddelik metodolojisi, müzakerelerin çerçevesini baştan çizme ve geçmişte yaşanan tıkanıklıkların tekrarını engelleme amacını taşıyordu. Siyasi eşitliğin tartışmaya kapalı olması, takvimli müzakereler, geçmiş yakınlaşmaların teyidi ve masadan kalkılması halinde statükoya geri dönmeme yaklaşımı; iç politikada geniş bir meşruiyet kazanmış ve Siyasi Partiler Konseyi’nin desteğini de almıştı. Bu durum, Türk tarafında ilk kez bu denli birleşik bir tutumun oluştuğunu gösteriyordu. Bunun üzerine gelen on maddelik öneri paketi ise, gündelik yaşamı doğrudan ilgilendiren teknik alanlarda ilerleme sağlamayı hedefleyen bir açılım olarak okunabilirdi.

Ancak, Rum liderliğinin, ilk temasın hemen ardından garantilerin kaldırılması ve Türk askerinin çekilmesi tezini, daha keskin bir tonda vurgulamaya başlaması, müzakere zemininde farklı bir tablo oluşturdu. Rum tarafının bu çıkışı yeni bir argüman değildi, fakat zamanlaması da dikkat çekiciydi: Türk tarafının açılışta masaya koyduğu çerçeve ile birlikte, Rum liderliği de kendi “kırmızı çizgisini” daha yüksek sesle ilan eder hâle geldi. Bu durum, Kıbrıs Türk liderliğinin erken ve fazla kapsamlı açılımının, pazarlık alanını daraltıp daraltmadığı sorusunu da gündeme taşıdı.

Başlangıç ile oluşan ilk temasın, stratejik maliyeti burada önem kazanıyor. Müzakere satrancında en kritik dönem, ilk başlangıç açılış evresidir; taşların sahaya sürülme sırası, neyin ne kadarının ilk anda kullanılacağı, hangi hamlenin rakibe nasıl fırsatlar yaratabileceği son derece belirleyicidir. Fazla erken açılan kartlar, rakibe savunma alanı yaratmak yerine, onun kendi tutumunu daha güçlü biçimde öne çıkarma fırsatı verebilir. Türk tarafının dört maddelik metodolojiyi ve on maddelik teknik öneriler paketini, ilk temasta ortaya koyması, Rum tarafına kendi sabit tezlerini daha güçlü biçimde öne çıkarma alanı açmış gibi görünmektedir.

Bu gelişmelerin ardından, “stratejik hata” sorusu da kendiliğinden gündeme yerleşiyor. Türk tarafının ilk görüşmede belirgin ve geniş kapsamlı önerilerle sahaya çıkması, iyi niyet göstergesi olarak okunabileceği gibi, müzakere temposunu, daha baştan kendi aleyhine hızlandırma riski de taşımaktadır. Zira Rum tarafının yeniden sertleşen söylemi, ilk temaslı açılış temposunda bir uyumsuzluk da........

© Kıbrıs Postası