menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Değişim' kazandı, şimdi sıra yönetimde!

10 8
24.10.2025

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

“Bazen bir toplumun yönünü, en yüksek sesler değil, en sessiz düşünceler belirler...”

Son dönemlerde Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin kaleme aldığım tarafsız yazılarımda, amacım bir tarafı savunmak değil; ülkemin geleceğini ilgilendiren bu önemli dönemeçte, resmin tamamını göstermekti.

Kararsız seçmenlerin, ön yargıların gölgesinde değil, bilinçli bir farkındalıkla karar verebilmeleri için; her iki adayı da artı ve eksileriyle objektif biçimde değerlendirdim. Büyük resmi görebilmeleri, seçimin ülkesel önemini kavrayabilmeleri ve bu bilinçle sandığa gidebilmeleri yönünde farkındalığa katkıda bulundum.

Bugün, seçim sonrası bana ulaşan yüzlerce teşekkür mesajında; sessiz seçmenlerin büyük kısmının bu farkındalıkla oy kullandıklarını görmek, kelimelerle anlatılamayacak kadar anlamlı bir duygu… Çünkü bazen, kelimelerle yazdıklarımız sandıklarda sessizce karşılık bulur.

***

Son yazımda da vurguladığım gibi, ekonomik kaygıların ve değişim isteğinin, stratejik güvenlik kaygılarından, bir adım daha ağır basma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekmiş, Tufan Erhürman’ın, kazanma şansının mevcut durumda daha ağır bastığını özellikle belirtmiştim. O gün, birçokları bunu sadece politik bir tahmin olarak görmüştü; bugünse o tespitin tarihsel bir doğruluğa dönüştüğüne tanıklık ediyoruz. UBP'de tarihinin en büyük yenilgilerinden biri yaşandı ve görünmez güçler, oyunu büyük bir farkla kaybetti. Stratejik olarak dışarıdan yönetilen bir seçim planı, bu toprakların insanını ve onun duygusal zekâsını okumakta başarısız oldu. Zira bu ada insanı, dışarıdan gelen hesap kitapların değil, içten gelen samimiyetin dilinden anlar. Ve bugün, Kıbrıs Türk halkı kendi kaderini, dış akılların gölgesinde değil, kendi vicdanının pusulasında yeniden tanımlamıştır.

Ortaya çıkan fark, yalnızca bir seçim sonucunun değil, bir çağın değişiminin de göstergesidir. Ersin Tatar ile Tufan Erhürman arasındaki büyük fark, toplumsal bir uyanışın ve jenerasyonel bir dönüşümün en somut yansımasıdır. İki aday arasında, bu denli belirgin bir fark olacağını kimse tahmin etmemişti. Çünkü kimse halkın derin sessizliğinin ardındaki kararlılığı tam olarak okuyamamıştı. Oysa toplum, uzun süredir biriken enerjisini ve değişim talebini bu sandıkta bir manifesto gibi ortaya koydu. Artık Kıbrıs’ta yeni bir döneme gidiliyor: Tufan Erhürman, KKTC’nin 6. Cumhurbaşkanı. Ve şimdi, esasen en zorlu dönem de başlıyor...

Korku politikalarının ve güç odaklarının etkisi giderek çözülüyor. Statüko artık eski enerjisini kaybediyor. Halkın mesajı net: “Yönetilmek değil, yönetime dahil edilmek istiyoruz.” Bu sonuç, bir lider değişikliğinden çok daha fazlasını ifade ediyor; bu, bir bilinç değişimidir. Ülkede ciddi anlamda yeni bir jenerasyonun yönetim anlayışına adım atışı ve eski reflekslerle geleceği inşa etmenin artık mümkün olmadığının ilanıdır. Bu yüzden erken seçim de........

© Kıbrıs Postası