menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uçaklardan atılan belgeler…

9 1
18.07.2025

Cem Yılmaz'ın dediği gibi "fakirin fakire yaptığı zülüm gibisi yok"… Bu sözün anlamına birazdan geleceğiz. Kıbrıs Türkünün kurtuluşunun 51’inci yıl dönümü Pazar günü kutlanacak. Kimsenin tanımadığı, çoğu zaman bizim dahi beğenmediğimiz bir devletimiz var çok şükür.

Yazının en başından söyleyeyim bu hamasi bir yazı değil!

Bazen çocuklar baba ya da annelerinin yaptığı işten utanırlar ama aslında helaliyle kazanılan her para övünç kaynağıdır, utanç değil. Biz Kıbrıslı Türkler, belki hepimiz değil ama çoğumuz devletimizden hep utandık. Halbuki başımızı sokacağımız tek ev şimdilik bu.

İyi yönetilmiyor mu? Evet çoğu zaman iyi yönetilmedi bu devlet ama bu devletin ayıbı değil, halk olarak bizim seçtiklerimizin beceriksizlikleri ve halk olarak bizim ayıbımız. Ülke yönetmesini bilmeyenleri halk seçiyorsa bu ayıp o halkındır, Devletin değil.

Savaş yılarını yaşamayan ama çocukluğumuzdan bugüne kadar acı savaş olaylarını dinleyerek büyüdük.

En azından benim jenerasyonum her iki açıdan şanslı. Hem savaş yıllarını 1960 öncesi 63 ve 74 olaylarını yaşamadı; birinci bu açıdan şanslı ikincisi de mücadele yıllarında neler olup bittiğini birebir babalarımızdan dedelerimizden dinleme fırsatı bulduk.

Bu nedenle tarihte karşımıza çıkan her tarihi kimliği iyi tanıyoruz ancak yeni neslin yani 1990 yılı ve sonrası hayata merhaba diyen genç arkadaşlarımızın haline bakıyorum da içler acısı.

Popüler kültürün yalnızca oyuncağı haline gelmekten öte; sözde sosyalist ideoloji altında Rumların tamamını kardeş ve yaşanılacak ya da sığınılacak bir kapı olarak görüyorlar.

Annan planı sonrasında Rum arkadaşlar edinmiş insanlardan biriyim bende; ağzımın payını alana kadar ne iyi insanlar şu Rumlar; bir de hep kötüler durur şu azılı milliyetçi kesilen........

© Kıbrıs Postası