Hani söze nereden başlanır diye bir düşündüm. Ciddi bir kısır döngü içerisindeyiz toplum olarak. Neyle mutlu olacağımızı nasıl mutlu olacağımızı bilemiyoruz. Hep bir şikayet ve hep bir tepki içindeyiz. Bu öyle bir tepki ki hiçbir şey tahammülümüz yok. Hani yıllarca oy verdiği partiye sövüp yine aynı partiye oy veriyoruz.

Toplumun bilinç altına sürekli bir mesaj gönderiyor; “Türkiye Hükümetleri bizim düşmanımızdır, Türkiye işgalcidir, hele hele AK parti derseniz diktatördür, dahası darbeyi de kendi yapmıştır” ve daha alır başını gider bu örnekler. Bu ve bunun gibi onlarca kısa slogan toplumun bilinç altına enjekte ediliyor.

Şüphe yok ki bu bir proje.

Devam edelim. Kuran kursları her yıl ama her yıl pişirilip servis edilir. Çünkü bir ülkede inançları doğrultusunda insanların eğitim alması günah olmalıdır ve günahtır da. Kaldı ki biz Müslümanımız; dinimizi bize başkası mı öğretecek? Biz öğrenme mi isteriz? Kuran kursu da neymiş.

Her sene bunun şamatası yapılır. Bunun altında da yatan Türkiye düşmanlığı ile birlikte İslam düşmanlığıdır.

İdeolojik olarak AK partiyi sevmeyen, desteklemeyen ve istemeyen herkese saygım var, çünkü bu çok normal. Demokrasi dediğimiz şey zaten bu ama AK parti, bununla birlikte Türkiye hükümetleri ve bununla birlikte Türkiye düşmanlığı yapmak az önce de yazdığım gibi bir projenin uygulanmasından başka bir şey değil.

Şu an AK parti yönetimde. AK partiden önce başka partiler vardı, AK Parti’den sonrada başka partiler olacak. Ama gelin görün ki hepsi de Kıbrıslı Türklerin düşmanıdır ve bizleri yok etmek istemektedirler.

Yapılan propaganda bu.

Yine İslam dini üzerinden gidelim. Neden Kuran kursu verilmesin bu ülke de? Neden? Diyelim ki ben İslam dinini öğrenmek ve yaşamak istiyorum; ne yapayım? Kiliseye mi gideyim yoksa kitapçılardan........

© Kıbrıs Postası