KKTC, taraf olmalıdır
Gündem çok hızlı değişiyor, unutuluyor.
Konuşulan, konuşulduğu yerde kalıyor.
Tutarlı bir söylem ve eylem birlikteliği yok.
Oysa zaman daralıyor, yapılacak, atılacak çok adım var.
Rum yönetiminin mülkler üzerinden kullandığı strateji, hukuka bürünmüş siyasi bir uygulamalar bütünüdür.
Türk tarafı, liderliği, sadece siyasetle konuyu geçiştirmeye çalışıyor.
Hukukun kullanıldığı bir konuda siyasi ve söylemden öte gitmeyen savunmanın, kazanma hatta engelleme ihtimali yok.
Hukuksal bir savunma, hukuki argümanları kullanma ve uluslararası bir girişim, mücadele başlatmak gerek, geç bile kalındı.
Ki ne olacağı, ne yapılacağı henüz belli değil.
Simon Aykut veya diğer tutuklanan, ceza alan, KKTC'nin verdiği yasal haklarla, Kuzey Kıbrıs'a yatırım yapan şirketler, iş insanları yalnız bırakıldı.
Sürdürdükleri ve sürmekte olan konularda, hukuk mücadelesi ve davalarda, KKTC'nin maddi manevi desteği bu kesimlerle olmalıydı, bundan sonra olacak olanlarda da KKTC kendini ispatlarcasına gerekli tüm desteği vermeli.
KKTC'yi yönetenler, bu konuda duyarsız kalarak, taraf olmayarak, sorun yokmuş gibi davranarak, KKTC'nin yasalarını inkâr mı ediyor?
KKTC verdiği koçanın, yasal hakkın arkasında........
© Kıbrıs Postası
