Ben büyüdüm ve hüzünlendi dünya
Sezen Aksu’nun “Gülümse”siyle aydınlanan gecelerde, Nilüfer’in “Kar Taneleri”yle hüzne sarıldığımı hatırlıyorum. Kayahan’ın “Bir Aşk Hikâyesi” bize şiir gibi sevmenin ne olduğunu anlatırdı. Barış Manço’nun “Can Bedenden Çıkmayınca” sözleri, yaşamın her şeyden önce bir armağan olduğunu hatırlatırdı.
Bu duygular şahane 80’li yıllardaydı…
Yaşım henüz ilk gençlik günlerinde, dünyaya dair merakım ise sonsuzdu. Kaset çaların tuşlarına basarken duyduğum o cızırtı bile beni büyülüyordu. Sokaklar bizimdi, dönemin tüm şarkıları gibi.
Zaman bitmeyecek, yarın olmayacak, hep o yaşta ve hep o neşede kalacağımızı sanıyordum.
Ama şimdi 2025. Zamanın ardımda bıraktığı o yılların neredeyse 40 yıla yaklaşan bir mesafede olduğunu düşünmek çok ağır geliyor.
Ah 1989… Daha dünden farksız şu 1990’a girdiğim yılbaşı anı. Ablamla televizyonda izlediğimiz şarkılı türkülü TRT1 programları. Zeki Müren’le 10’dan geriye........
© Kıbrıs Postası
