Kıbrıs’ın Kuzeyinde ya da Güneyinde, yeni seçilen bir lider için kanaat oluşturmak için biraz zaman vermek gerekir.

Bu genel geçer bir doğrudur.

Ben de bu genel geçer doğruya uymaya özen gösteririm.

Makarios ve Kpirianou’nun seçilmeleri döneminde kanaat ortaya koyacak konumda değildim.

Klerides, Vasiliu, Papadopulos, Hristofyas başkan seçilirken, ön yargılı olmayalım dedim.

Anastasiadis ve Hristodulidis için DEMEDİM.

Hristoduldis’e seçilmesinin çok kısa süre sonra, Güney Kıbrıs’ta KÜÇÜK TASOS diyenler oldu. Bu tanımlamayı benim de olduğum ortamlarda kullananlara, “Tasos Papdopulos’a saygısızlık yapmayın. Papadopulos, EOKA inancı olarak bir milliyetçiydi. Kendisini tanımama yetecek kadar sohbetim oldu. Kendi inançları doğrultusunda özü ve sözü birdi. Annan Planı referandumundaki HAYIR’cı tavrına karşı olsa da düşüncesi ile eylemi örtüştüğü için saygı duydum” dedim.

Anastasiadis, Annan Planı’na yarı buçuk EVET diyerek Kuzey Kıbrıs’ta CTP yönetimi dahil geniş kesimleri YANILTTI, ALDATTI.

CTP’nin DİSİ ile işbirliği AKEL’de sınırlı da olsa kırılganlığa neden olmuştu.

HRİSTODULİDİS, KÜÇÜK ANASTASİADİS’TİR.

Hatta Anastasidis’in daha da kötü örneğidir.

Dün Anastasiadis’in bugün de Hristodulidis’in resmi ya da gayri resmi ortamda, Türk tarafıyla buluştuklarını söylediklerini hiç bir zaman samimi ya da dürüst bulmadım.

Adada kalıcı ve yaşayabilir çözüm isteyen, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum iki kişi varsa birinin ben olduğuma inanırım. Bu........

© Kıbrıs Gazetesi