menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gerçeğin yarısını söylemek, hiçbir şey söylememektir…

9 0
20.03.2025

“Kıbrıs’ı hiçbir zaman Kıbrıslılar yönetmedi.” ya da “‘Kıbrıs’ı hiçbir zaman Kıbrıslılar yönetemedi.” diyenler var. İkisi de doğru. Nedeni de, çok bilinmeyenli değil.

Rumlar Megalo İdea peşinden koştu. ENOSİS’i hedefledi. Coğrafi bir kimlikle Kıbrıslı Türklerle, Kıbrıslılık isimlendirmesi altında buluşmayı hiçbir zaman istemediler. Dolayısıyla pratikten Kıbrıslılık, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar için ortak bir etnik bir değer karşılığı olmadı.

Kıbrıs sorunu, kronikleşmiş bir uluslararası sorundur.

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarına, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların, liderleri aracılığıyla koydukları imzalara rağmen, Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlara, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Türklere, tırnak içinde “ARMAĞANIDIR.”

Özellikle, Rumların, hazmedememesi nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti anayasal kimliğiyle ancak üç yıl yaşayabilmiştir.

1968’de Beyrut’ta Rauf Denktaş – Glafkos Klerides buluşmasıyla başlayan görüşmeler, bugüne kadar çözüm getirmedi.

Pek çok kez yazdım. Çözüm fırsatlarının kaçırılmasında Rum tarafının günahı, kıyas kaldırmayacak kadar çoktur. Bizler özellikle Rauf Denktaş’ı çözüme katkı koymamakla hatta sabote etmekle suçladık. Ancak, Kıbrıs Türk tarafı, çözüm masasını deviren olmadı. Ayak sürüme olan dönemler geçirdik. O kadar.

Eski müzakereci Ergün, Kıbrıs sorunuyla........

© Kıbrıs Gazetesi