Köşeye Sıkışan Rum Liderliği -4
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Rum liderliğinin Kıbrıs Türk tarafını hedef alan mülkiyet davalarıyla ilgili olarak ifade ettiği üzere;
Rum liderliği, mülkiyet davalarında sistematik baskı ve korku politikası geliştirmiştir. Kıbrıs Türk Halkı, ayakları üzerinde durmak, ekonomik olarak güçlenmek ve uluslararası alanda hak ettiği yeri almak için büyük bir mücadele vermektedir. Kıbrıs Türk halkı, ne zaman kalkınma yolunda adımlar atsa, ne zaman uluslararası alanda sektörlerimiz görünür hale gelse, Rum liderliği sistematik ve organize saldırılarla halkımızı hedef almaktadır.
Bu saldırılar, ekonomik baskı ya da siyasi hamle olmanın ötesine geçerek, uluslararası hukuku tanımaz niteliğiyle açıkça bir terör eylemi haline gelmiştir. TMK, Rum mülkiyet başvurularını değerlendirirken tazminat, takas ve iade olmak üzere üç temel çare sunmaktadır. Tazminat, mülkün değerinin hesaplanarak başvurucuya ödeme yapılmasıdır. Takas, mülkü talep eden kişiye, mevcut mülküne karşılık başka bir mülk verilmesidir. İade ise mülkün eski sahibine geri verilmesidir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 2010 yılında aldığı Demopoulos kararı ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu açıkça teyit etmektedir. AİHM’in, bu kararda mülkiyet meselelerinde yalnızca 1974 mal sahiplerinin değil, uzun yıllardır bu mülkler üzerinde mülkiyet hakkı kazanmış kişilerin de bu haklarının korunması gerektiğini net bir şekilde vurgulamaktadır. Bu karar, mülkiyet ihtilaflarının çözümünde adalet ve hakkaniyeti gözeten bir yaklaşımdır.
Ancak Rum liderliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bağlayıcı kararlarına rağmen, TMK’nın sunduğu yasal çareleri yok saymakta; mülkiyet meselelerini iç mevzuat kılıfına büründürerek, uluslararası hukukun işaret ettiği yolları göz ardı etmektedir. Rum yönetimi, kendi iç hukuk sistemini adalet sağlamak için değil, halkımızın haklarını gasp etmek ve Kıbrıs Türk halkını köşeye sıkıştırmak için kullanmaktadır. Bu tutum, uluslararası hukukun açık ihlalidir ve Rum liderliğinin himayesinde yürütülen bir saldırı politikasıdır. Bu süreçte içerideki bazı kesimlerin sergilediği tutum ise dikkat çekicidir. Rum Yönetimi’nin hukuk tanımaz saldırılarını görmezden gelip, halkımızın haklarını ve en başta devletini ve........
© Kıbrıs Gazetesi
