Hangisine Nasıl Yansın Bu Yürek?
Kendi adıma; Kuzey’deki toprak varlığının akıl almaz bir hızın hoyratlığında, sorumsuzluğunda ve aidiyetsizliğinde satılmalarına ve özellikle “yabancılar” üzerine geçmesine, karşıyım.
Son yıllarda, giderek daha da artan bu “toprak satışlarından” ülkem ve çocuklarımızın geleceği adına ciddi bir endişe duyuyor, gün gele “yatacak bir mezar yeri bile” bulamayacağımızı düşünenler arasındayım…
“Adalı” olduğumuz doğrudur fakat Kıbrıslı Türkler olarak “yarım adalı” olduğumuz da en somut gerçeğimiz…
Topraklarımızın eni belli, boyu belli!
Ve ne kadar acıdır ki…
Yüzyıllardan beri “tarım arazisi” olan topraklarımız bile üretimden koparılmış, Karpaz’dan Lefke’ye değin betonlaştırılmış ve yalnızca Mağusa – Lefkoşa yolu üzerindeki topraklar inanılmaz bir hızla araba satış galerilerine dönüştürülmüş durumdadır…
Çok merak ediyorum…
Tarım Bakanlığımız bu konuda, ne düşünüyor acaba?
Çünkü bu tarım arazilerimizin büyük bir kısmı, artık, tarım bakanlığının sorumluluğundan çoktan çıkmış – çıkartılmış üretim alanları…
Araba satış galerileri için, tarım arazisi olmayan başkaca alanlar vermek, çok mu zor?
Peki ya bu tarım arazileri, daha Federe Devlet döneminden........
© Kıbrıs Gazetesi
