Bu Daha, Kimyacısı!
Ada’da; 1571 tarihli Osmanlı fethinden hemen bir yıl sonra ve Osmanlı padişahının hoşgörüsü ile fetih öncesi Katolik yönetimlerce baskı altına alınarak devre dışı bırakılan Kıbrıs Ortodoks Kilisesi, Osmanlı İmparatorluğu tarafından restore edilmiş ve Kıbrıs Başpiskoposu da Osmanlı yönetimi tarafından Kıbrıs Rum cemaatinin lideri olarak kabul edilmiştir.
Kıbrıs Ortodoks Kilisesi, Osmanlı döneminin adada başlamasıyla birlikte kendine, ilk Başpiskopos olarak Timotheos’u seçer.
Yıl, 1572’dir.
Adalı komşularımız, aradan geçen 453 yıl boyunca kendilerine, günümüze gelinceye değin 33 Başpiskopos seçerler.
33 Başpiskoposun 25’i Osmanlı döneminde, 5’i İngiliz döneminde, son 3’ü ise Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan (16 Ağustos 1960) sonra seçilmişlerdir.
Bu Başpiskoposlardan kimileri; zaman zaman Osmanlı ya da İngiliz dönemlerinde biz adalı komşularına karşı kışkırtıcı, saldırgan, kin ve nefret dilini kullanmış olsalar bile, biz Kıbrıslı Türklerin esas tanıştığı ve iki halkın eşit ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de ilk cumhurbaşkanı olan, III. Makarios’tur.
Başpiskopos seçildiği 1950 yılından, öldüğü 1977 yılına değin 17 yıl görevde kalan III. Makarios’un Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de tedhiş, terör ve silâh zoruyla yıktıktan sonra bu ada topraklarını nasıl bir kan gölüne çevirdiği ve yıllar içerisinde de nelere sebep olduğu çok net ve açıkça bilinmektedir.
Ne oldu sonunda?
Dön dolaş, en nihayetinde sarayını başına yıkan Kıbrıslı Türkler değil; kendi askeri, kendi halkı ve Enosis diye diye “Kıbrıs’ı sana bağlayacağım” hayallerinde canını yediği, Yunan Cuntası oldu.
* * *
Ölümünden hemen sonra, yerine, I. Hrisostomos (1977) seçildi…
2006’da öldü, yerine,........
© Kıbrıs Gazetesi
