Yerleşke, devletin değerinin büyüklüğünün nişanesidir
Cumhuriyet Yerleşkesi yapılacağında da bazı çevrelerce çeşitli eleştiriler olmuş, ‘Ne gereği var?’ diye beyanlar verilmiş, yazılar yazılmıştı… Para cebimizden mi çıktı? Anamur suyunun bu ülkeye akmaya başlamasında da dinlemiştik aynı hikâyeleri. Hani bu konuda Rum tarafını anlıyoruz da, bizdeki marjinal kesimi anlayabilmekte gerçekten zorlanıyoruz.
Rum yönetimi siyasi nedenlerden dolayı Türkiye’den gelen suya karşı çıkabilir. Başpiskopos Makarios’un 1960’larda Türkiye’den su getirilmesine karşı çıktığı gibi! Çünkü politikaları Türk düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Aynen Yunanistan’da olduğu gibi!
Yunanistan’da seçim kampanyaları sürecinde Türkiye ile ilişkiler ana malzemedir ve hamur gibi yoğruldukça yoğrulur. Kim, hangi parti başkanı daha fazla yoğurursa… Ancak farkındaysanız, Türkiye seçimlerinde böyle bir şey söz konusu değildir. Yunanistan’ın lafı bile edilmez. Yunanistan’ı eleştirerek prim elde edilmez. İnanın bizde Anamur suyunun gelmesine bile karşı çıkanlar, ilk günden bugüne o suyu kana kana içmekte, her bakımdan yararlanmaktadırlar.
Demek istediğimiz bu ülkeye, bu devlete hiçbir şey yakıştırmazlar, layık görmezler. Halbuki yeni eserlere Kıbrıs Türkünün de ihtiyacı yok mudur, yeniliklere kapalı mı kalmalıdır? Eski Belediye Başkanlarından Cemal Bulutoğluları da Lefkoşa halkına layık bir Belediye Sarayı yaptıracağında da bazı çevrelerde mırıltılar olmuştu. Ama Bulutoğluları........
© Kıbrıs Gazetesi
