KKTC’de geçen pazar günü gerçekleştirilen ve Cumhuriyetçi Türk Partisi Adayı Tufan Erhürman’ın büyük bir farkla kazandığı seçimle ilgili tartışmalar ve değerlendirmelere devam ediliyor. Özellikle hükümeti oluşturan siyasi partiler, şapkalarını öne koyup hesap kitap yapmakla meşguller.

Tabii en başta Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) şapkayı önüne koyup da enine boyuna değerlendirme yaptığının farkında olmamak mümkün değildir.

Şimdilerde Demokrat Parti (DP) ve Yeniden Doğuş Partisi’nde durum değerlendirmesi yapılmakta ise de, esas olan Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) durumudur. Bu aşamada küskünler, dargınlar ve beklentileri karşılanamayan bazı UBP milletvekilleri ile onlara yakın çevreler, ‘Size iyi bir ders verdik’ anlamında mesaj vermekte, ellerini ovuşturarak ‘oh olsun’ demektedirler.

Hükümeti oluşturan siyasi partiler içindeki hizipleşme ve dargınlıklardan Ersin Tatar da nasibini almış, fatura ona kesilmiştir. Halbuki Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek gerekirse, Tatar son 5 yılda, hükümete rağmen, önemli başarılara imza atmış, Türkiye kamuoyunda KKTC’nin öneminin belleklere yerleşmesinde yoğun bir çalışma ortaya koymuştur. Gerçek olan şu ki, Türkiye-KKTC ilişkilerininen üst düzeye çıkarılmasında büyük çaba harcamıştır. Bunlar inkâr edilemez hizmetlerdir ve ‘hükümete rağmen’ yapılmıştır.

Seçim kampanyası dönemi geride kaldığından bunları rahatça konuşup yazabiliriz. O dönemde Türkiye’de Edirne’den Ardahan’a; Samsun’dan Mersin’e kadar Kıbrıs’ın sesi duyulmuş, Türkiye ile KKTC arasındaki bağlar her alanda ve her bakımdan........

© Kıbrıs Gazetesi