Türkiye’ye ve acı deneyimlere karşın ille de “federasyon” mu?
Mediyatörü dahil, “Egemen eşit iki devletli çözüm” karşıtı gazetecilerle buluşması Cumhurbaşkanı Adaylarından Tufan Erhürman’ın televizyondaki kampanyasını izleyenlerin ilk dikkatini çeken oldu… O nedenledir ki, kafalardaki kritik sorular askıda kaldı.
Erhürman “Müzakereler, hep Türkiye Cumhuriyeti’yle paralel yürüdü, bundan sonra da böyle yürüyecektir” derken, Türkiye’nin “egemen eşit iki devletli çözüm” tezinden vazgeçmeye ikna edileceğinden mi söz ediyordu?
Türkiye’nin Kıbrıs sorununa ilişkin tezi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden de geçirilen tarihi kararla, üzerine defalarca vurgulanan, egemen eşit iki devletliliktir… Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki bu tezi bizzat TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından BM Genel Kurulu kürsüsünden ve çeşitli uluslararası kürsüden tarihe ve dünyaya ilan edilmiştir… Beynelmilel tutanaklara geçmiştir…
Erhürman ise miadını da yıllar içinde doldurmuş olan bu umutsuz federasyon tezinin savunucusu… Köprülerin altından bunca su geçmişken… Rum tarafı bile, Donald Trump baskısıyla bu tezin Kıbrıs’ta uygulanabileceği korkusuna aşikâr şekilde kapılmışken hem de…
*
Federasyon sayesinde tüm adayı sahiplenebileceğimiz vurgusu bizim solcu federasyoncuların en hamasi sloganıdır… Dişlerimizi ve tırnaklarımızı geçirdiğimiz KKTC toprağını bile yutma hırsındaki hakimiyetçi ve maksimalist Rum, bu hamasete en çok gülendir hiç kuşkusuz… Ve tabii ki en çok kızan da…
Kaldı ki, BM gözetiminde imzalanan 1975 nüfus mübadelesi anlaşmasıyla adanın etnik halkları öz bölgelerini belirlemişler ve yine BM gözetiminde coğrafi bölgelerine gönüllükle yerleşmişlerdir…
Şimdi gündemde olan işte bu coğrafi........
© Kıbrıs Gazetesi
