Pazartesi notları
AFKSENTİU OLAYININ YANSITTIĞI ACI ALGILAR: Bizim tarafta EOKA’nın ENOSİS mücadelesine destansı direnişiyle “dur” diyen ve İngiliz sömürge yönetiminde “Azınlık Müslüman topluluk” diye dünyaya sunulan halkımızı devlet kurma aşamasına dek taşıyan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kahramanları için özel onurlandırmalar yoktur… Ne heykelleri dikilir, ne de anılarına vefa etkinlikleri yapılır o yiğit fedailerin…
TMT ve kahramanları ders kitaplarında okutulmaz…
Durumun asıl kötüsü, halkımızı milli değerlerinden ve gerçeklerinden koparmak adına içimizde aşikâr şekilde oluşturulan bir beşinci kol, TMT’yi ve kahramanlarını kötülemek ve gözden düşürmek için her türlü yalanı ve iftirayı yayar… Dahası, EOKA’yı “bağımsızlık mücadelecisi” olarak sunar!
Güney Kıbrıs Rumluğunda durumlar hiç de böyle değildir oysa… ENOSİS’çi EOKA’nın ve kahramanlarının efsaneleştirilen bir değeri var… Onlar için EOKA kutsal bir tabu… O tabuya dokunanların da vay haline!
Son günlerde bu saplantılı gerçeğin yepyeni örneğini Akdoğan (Lisi) doğumlu ünlü EOKA’cı, terör örgütünün Grivas’tan sonra ikinci elebaşısı Grigorios Afksentiu olayında görüyoruz…
Aynı zamanda tarihçi olan Avrupa Parlamentosu Rum milletvekili Feidias Panayotu, Afksentiu’nun Trodos’un Maşera ormanlarında İngiliz askerleri tarafından 3 Mart 1957’de yakılması olayına yeni bir bakış açısı getirince yer yerinden oynadı… Çünkü solcu Panayotu, Afksentiu’nun İngilizler tarafından yakılmadan önce intihar ettiği, ya da arkadaşları tarafından öldürüldüğü tezini ortaya attı…
Vay sen misin bu tezi ortaya atan ve Afksentiu efsanesine gölge düşüren! Kamuoyunda ve medyada........
© Kıbrıs Gazetesi
