Pazartesi notları okurlardan
Hüseyin Bilgekul: “Federasyonmuş! Bazı gerçekler bizim federasyoncuların hâlâ kafasına girmiyor… Ya da daha doğrusu girmesini istemiyorlar.
Rum yapacağını zaten yaptı. Bir tek kendi başına. 60 sene oldu hâlâ daha da bildiğini yapar. Bir tek kendi başına. Ne Durko tanır, ne ortak… Ne 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti, ne Zürih, ne de Londra antlaşmaları. Attı Durkoları O 1960 Cumhuriyetinden… Aldı başını gitti tek başına. Ne Durko tanıdı ne de 1960 ortaklık cumhuriyeti…
‘ENOSIS yapacağım’ derken, yine yüzüne gözüne buladı her şeyi 1974’de… Nihayet Türkiye geldi. Apayrı ikiye ayrıldık bir karpuz gibi… Ardından da 50 yıl daha geçti.
Rumoğlu hep kendi dünyasında… Durkolar apayrı başka bir dünyada.
Rumoğlu niçin Durko’larla görüşme yapar görünür? Elbette şunun için: Tüm dünyaya şirin görünmek için. Yoksa olanlar oldu 1974 yılında… Elbette karayağ gibi suyun üstüne çıkmak için Rumoğlu görüşür gibi yapar bizimle.
O ne hin oğlu hin bir Rumoğludur!
Bizim federasyoncuların ağzına bir parmak bal çalar. İşte oldu bitti… Rumoğlu ile federasyon görüşecekmişiz de bize de hak-hukuk verecekmiş o Rumoğlu! Peh! Kandırır bizimkileri de takar peşine. ‘Federasyon, federasyon, federasyon’ diye.
Olmaz oğlum, olmaz… Bu federasyon maskaralığı katiyen olmaz. Eşit egemenlik temelinde olmaz… Olsa olsa, Rum’un bir kandırmacası olur. Sırf Aralık 1963 benzeri olaylara, karışıklara zemin hazırlamak için…”
*
Yücel Dolmacı: “Farzdelim ki federasyon oldu. Dönüşümde cumhurbaşkanı Türk… AB dönem başkanlığı da Kıbrıs’ta. AB, Müslüman Türk’ün, dönem başkanı olmasını kabul edecek mi???…”
*
Niyazi Özdemir: “Artık Rumlarla federasyon ölüm fermanıdır. Rumlar butik Cumhuriyetlerini kurmuşlar, AB üyesi olmuşlar ve........
© Kıbrıs Gazetesi
