Ölümlerin anımsattıkları / üniversite dünyamızın kuruluş öyküsü
ÖLÜMLERİN ANIMSATTIKLARI: Onu aklımdan geçirmemin arkasından ölüm haberini “Acı Kayıp” başlığı altındaki satırlarda görmek nasıl bir rastlantı?.. Marketteki kalitesiz ama pahalı yerel meyvelere bakarken, “Nerede Ünal Bektaşi?.. Bir gelse de bize bahçesindeki Kıbrıs kokulu enfes meyveleri taşısa yine ” diye hayıflanıp düşündüm…
O günün meyvelerinin hiçbirini satın almaya değer bulmadım ve gazetelerin standına yöneldim… Alışkanlığımdır: Gazeteyi elime alır almaz aceleyle sayfalarını bir karıştırır ve günün başlıklarına şöyle bir bakarım… Bunu yine yaptım ve işte acıyı yaşadım: Tam sayfa bir ölüm ilanı, Ünal Bektaşi’nin 86 yaşında yaşama veda ettiğini duyuruyordu…
TMT direnişinin son kahramanlarını uğurluyoruz artık…
26 Nisan Cumartesi günü Lapta’da askeri törenle toprağa verilen Ünal Bektaşi’yi ben 60’lı yılların ortasında Lefkoşa Sancak Karargâhı’ndaki görevi sırasında tanıdım… Türk Cemaat Meclisi Müsteşarlığı günlerinden itibaren beni ağabey sıcaklığı ve ilgisiyle kollayan merhum Nejat Konuk büyüğüm arada bir sohbet için beni görevde olduğu Lefkoşa Sancak Karargâhı’na çağırır ve günün meseleleri üzerinde konuşurduk… O ziyaretlerim sırasında Bektaşi’nin Konuk’un yakın dostu olduğunu gözlemledim… Dostlukları karargâh dışında da sürer, geceleri entelektüel sofralar kurarak hem demlenir, hem de koyu sohbetler yapılırdı güncel konulara dair…
Bu sofralarda kimi zaman ben de bulundum ve nice bilgilenmelerim oldu…
Ünal Bektaşi, Sancak Karargâhı’nın en havalı ve şık komutanıydı… Giydiği üniforma ve kuşandığı silahlar bile sarışın ve ince uzun yakışıklı bedeninde bir başka dururdu… Yüzü hep güler, esprilerini boyuna patlatır, yaydığı pozitif enerjiyle çevresinde hep sempati ve hareketlilik oluştururdu…
Özel bahçesiyle uğraşmak ve yetiştirdiği enfes meyveleri getirip........
© Kıbrıs Gazetesi
