Mustafa Kortun: “Rumlar bugüne kadar, 1964’ten beri, kaç tane BMGS özel temsilcisi yediler de hiç kimsenin umurunda bile olmadı… Hatta onlar da hazzettiler bu işi. Aralarında bahse bile girdi bahisçi diplomatlar; ‘durun bakalım bu ne kadar dayanacak?’ diye… Downer, vardı Espen Van Aide vardı en son hazmettikleri… Şimdi de sırada bayan Cuellar var… O’na kalmış olsa çoktan vazgeçerdi bu işten… Ama ne yapsın ki, Kıbrıs sorunu işletmelerinin baş hissedarları ABD ve Fransa ve de CEO’su İngiltere bastırınca hem vaziyeti idare edecek buralarda, hem de fırsat buldukça Kıbrıs’ın yazının ve sonbaharının tadını çıkaracak.. Aynapa’ya mı gider, yoksa Altın Kum sahillerine mi vurur kendini… Göreceğiz… Rum adadaşlar da ENNATHUMEN diyorlarmış kendi aralarında…”
*
Soner Kaynakçı: “Ahmet Bey, Kuzey’de kalan Rum malları ile ilgili yapmış olduğunuz koçanların iptal edilip bunun yerine çok uzun vadeli, içerisine sembolik bir kira bedeli de konularak KKTC yönetimi ve kullanıcı arasında yapılacak kira sözleşmesine gidilmesi önerinize yüzde yüz katılırım… Yani Rum yönetiminin Güney’de kalan mülk sahiplerine yaptığı gibi… Rumların eşdeğerci Kıbrıslı Türklerin tutuklanmasına kadar varacak bu silahı ancak bu şekilde ellerinden alabiliriz…
Bir an önce Türkiye ile konu müzakere edilmeli ve meclise getirilip yasalaştırılmalıdır… Aksi takdirde birçok Kıbrıslı Türk’ün bu konuda çok başı ağrır… Rum’un hedeflediklerinin ille de tutuklanmak için Güney’e gitmesine gerek yok… Yarın öbür gün AB’nin tam üyesi olan Rum yönetimi Yunanistan’ın da desteği ile ve Interpol aracılığı ile tüm AB üyesi ülkeleri bu konuda devreye koyabilir… Kıbrıslı Türkler tutuklanıp Rum polisine teslim edilebilir… Hatta bu sadece AB ülkeleri ile sınırlı kalmaz… İyi ilişkiler içinde olduğu AB dışındaki diğer ülkelerde de bu tutuklamaları yapılabilir…
Rum yönetiminin kuzeydeki tüm tapu kayıtlarının elinde olduğuna dair........

© Kıbrıs Gazetesi