menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs’ta mülke dair tarih dersi

7 0
11.05.2025

Rum tarafının mülkiyet konusunda attığı son adımlar gerginliği artırıyor… Buna göre, Rum’un “malımdır” dediği her taşınmazla ilgisi olan herkes potansiyel suçlu durumuna getiriliyor… KKTC’nin yasaları çerçevesinde yatırım yapanlar da hedefe konuluyorlar…
Kuşku yoktur ki, Kıbrıs sorununun çözümünde, toprak, mülk ve harita en yaşamsal konular. Bu konular aşılabilirse geriye kalan ayrıntılar çorap söküğü misali aşılabilir… Ama müzakere masasında Kıbrıs Türk halkının bu bağlamdaki hakları hangi belgelere ve gerçeklere göre savunulmaktadır?..
Özellikle Rauf Denktaş döneminde engin bilgisi ve teknik donanımı ile görüşme sürecine önemli katkılarda bulunan uzman haritacı binbaşı merhum Halil Giray’ın Kıbrıs’a dair Osmanlı haritalarını inceleyerek hazırladığı “Kıbrıs’ta Gasp Edilen Sultan Malları: Emlak-i Humayun”, çok önemli ve çok uyarıcı mesajlarla yüklü bir belgesel… 3 Kasım 2022’de vefat eden merhum Giray’ın bu belgesel mirasının vazgeçilmez bir vasiyet olarak değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyim…
“Fotogrametri Mühendisi” diplomasına sahip Giray’ın mesleki kariyeri, Türkiye’den Hollanda’ya, Hollanda’dan ABD’ye uzanan bir eksende, parlak başarılarla dolu. Bir dönem Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın danışmanlığını da yürüten Giray, KKTC Harita Dairesi’nin kurucusudur. Rum mallarının tazmini için oluşturulan “Saptama, değerlendirme ve Tazmin Komisyonu”nda da görev yaptı. Giray’ın belgesel kitabının içeriğine dair özet, etkileyici ve ibret verici bir tarih dersidir. Buyurun okuyunuz efendim:
“Sultan Malları (Emlak-i Hümayun), doğrudan padişah adına kaydedilmiş ve gelirinin tamamı padişaha ait olan arazi ve diğer taşınmazları ifade etmektedir. Bu mülk, padişah adına, Hazine-i Hassa tarafından yönetilmektedir.
93 harbi olarak isimlendirilen 1877-1878 Osmanlı-Rus harbini, Osmanlı’nın kaybetmesi ve İstanbul yakınlarına kadar gelen Rus ordusunun artarak devam eden baskı ve tehdidi, Osmanlı yönetimini, İngilizler ile bir ittifak antlaşması yapmaya mecbur bırakmış, karşılığında ise Kıbrıs adasının idaresi, geçici olarak İngiltere’ye bırakılmıştır. İmzalanan antlaşma doğrultusunda, Ada’nın hükümranlığı Osmanlı İmparatorluğu uhdesinde kalmak ve siyasi durum değiştiğinde, tekrar geri alınmak şartı ile Kıbrıs adasının yönetimi, 4 Haziran 1878 tarihinde İngilizlere devredilmiştir.
Ancak İngiltere İmparatorluğu’nun, Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve Hindistan’daki haklarının korunması ve gelecekteki genişleme planlarının uygulanabilmesi için Ada’nın stratejik önemini eskiden beri bilen ve bu günleri bekleyen İngilizler,........

© Kıbrıs Gazetesi