Adamız, tsunami ile de tanışmıştır
Adeta bir deprem fırtınası yaratan ufaklı – büyüklü bir dizi sarsıntıdan sonra deprem gerçeği son günlerde önemli gündem maddesi oluşturdu… Uzmanların çeşitli yayın organında görsel ve yazılı olarak son günlerde yaptıkları açıklamalar toplansa okkalı bir kitap oluşturur doğrusu…
Bu yayınlarda ada çevresindeki sismik hareketliliğin gittikçe arttığına dikkat çekilirken şiddetli bir depremin de kapımızı çalabileceğine vurgular yapıldı…
Ki, Kıbrıs’ın tarihinde en sonuncusu 1953’de Baf’ta olmak üzere büyük depremler gerçekten önemli iz bıraktı…
*
Gelelim asıl söylemek istediklerime…
Deprem fırtınasına dönüşen son sarsıntıların merkez üssü deniz olmasına karşın hiçbir uzmanın tsunami olasılığını söz konusu yapmaması kaçımızın dikkatini çekti acaba?
“Tsunami” okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, gök taşı düşmesi, deniz altındaki nükleer patlamalar, volkan patlaması ve bunlara bağlı taban çökmesi, zemin kaymaları gibi tektonik olaylar sonucu denize geçen enerji nedeniyle oluşan uzun periyotlu deniz dalgasına verilen addır…
Bu betimlemenin içinde tsunami riskinin sadece okyanuslarda değil, Akdeniz gibi sakin sularda da görülebileceğinin açıklaması var…
Nitekim bizim........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein