menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir ülkenin özüne kurt düşerse...

12 1
18.01.2025

Sağlam gibi görünen ağaçlar, ayakta ölürler. Eğer ağacın özüne bir kez kurt girerse, kurt görevini yapar ağacın özünü yer, çürütür, ölümüne vesile olur.

İşte ülkeler ve insanlar da tıpkı ağaç gibidir. Dost gibi görünen ve insanların basiretini körleştiren hainler de tıpkı ağacın özünü kemiren kurtlar gibidir... Onun için uyanık olmak ve bu zararlılara karşı tedbirli davranmak gerekir. Tarihi gerçekler de bunun en canlı örneğidir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamlı, görkemli saltanatı; yöneticilerin yanlış uygulamalarıyla ağır ağır çökme noktasına gelmişti.

Hâlbuki Yavuz Sultan Selim Han, bir gün paşalarını ve harp erkânını davet etti. Duvardaki dünya haritasını asasının ucuyla onlara göstererek “Heyhat! Şu dünya bir Sultan’ın yönetimine fazla, ikiye de çok azdır” diyordu.

Uçsuz bucaksız Osmanlı İmparatorluğu şimdi göz göre göre, lime lime parçalanıyordu. Tanzimatın getirdiği yarım yamalak hürriyetle, asırlarca devam eden Türk töresi ve geleneği yok ediliyordu.

Bakınız, Osmanlı'nın son dönemlerinde Fransız yazar Edmondo de Amicis’in 1874 tarihinde yazdığı ve Prof. Dr. Beynur Akyavaş’ın Türkçe’ye çevirdiği “İstanbul” adlı eserinde İstanbul’u anlatırken (sayfa 25);

“Her yüz adımda bir şey değişiyor. Burada bir Marsilya mahallesinin sokağındasınız. Dönün, işte bir Asya köyü, tekrar dönün bir Trabzon mahallesi. Konuşulan dilden, görünen yüzden, evlerinin manzarasından memleket değiştirdiğinizi kabul edersiniz.

Fransa, İtalya, İngiltere ve Rusya’dan sonra Hıristiyan ailesinin yerleştiği bu ülkede son gücünü kullanarak, bu mukaddes toprağı ve geleneklerini korumaya gayret eden Türkler, şimdi kendi yurtlarında azınlık konumundaydı.

Eskiden tamamen Türk olan İstanbul, dört bir yandan Haliç ve........

© Kayseri Gür Haber