menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ömer ‘bu servet nereden’ diye sordu

32 18
22.10.2025

Şöyle bir bilgi vardı bende: Osmanlı’da vezirler çocuklarına miras bırakamıyor, malvarlıkları devlet hazinesine kalıyor.

Bu kitabi bir bilgi idiyse bile nerede okuduğumu bilmiyordum.

Kulaktan dolma bir bilgi de olabilir. Eh, kulaktan dolma bilgi de delil niteliği taşımaz.

Osmanlı’da devlet ricalinin cami, çeşme gibi hayırlı inşaatlar yapmasını kısmen çocuklarına miras bırakamamalarına bağlıyordum. Yüksek mevkilerdeki bürokratlar “Çoluğuma çocuğuma kalmayacaksa bari mal elimdeyken cami yaptırayım, çeşme yaptırayım” diye düşünmüş olabilirlerdi.

Şimdiye kadar herhangi bir kitapta bu konuda derli toplu bir bilgiye rastlamadım.

Bir ara Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Kiras’a bu konuda beni aydınlatacak bir kitap hatırlayıp hatırlamadığını sordum.

Halil İnalcık’ın bazı kitaplarında bu konuda malumat olabileceğini, evdeki kitaplara bakması gerektiğini söyledi.

Baktı, bulamadı. Sonra bana bu konuda yazılmış bir makalenin linkini gönderdi. Makale Prof. Dr. Sevgi Gül Akyılmaz’a ait. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisinde yayımlanmış (2008/1-2.) Başlığı, “Osmanlı Devleti’nde Yönetici Sınıf Açısından Müsadere Uygulaması.”

Müsadere, malum, el koymak. Devletin, borçlarına karşılık olarak ya da ceza mahiyetinde bir şahsın, şirketin, kurumun malvarlığını elinden alması.

Günümüzde devlet bu işleri Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) gibi kurumlar vasıtasıyla yapıyor. Önce TMSF el koyuyor, uygun bir kayyım atanıyor. Ardından kimin eline geçmesi uygun........

© Karar