İktidarı kaybetme korkusu deprem korkusuna galip geliyor
Beceriksizliğimizin yüzölçümü ülkemizin yüzölçümünden geniş.
İstanbul depremine hazırlanmak için Allahu Teala bize lazım olan süreden daha fazlasını verdi.
Aklımız, güya 17 Ağustos depreminden sonra başımıza gelmişti.
Yani 1999’da.
İstanbul depremi son kez kapımızı 6,2 şiddetinde çaldığı güne kadar 26 sene geçti.
26 senede İstanbul depreme hazırlıklı hale getirilebilir miydi?
Çalışsaydık getirilebilirdi.
Devlet olarak depremi istiskal ediyoruz.
Deprem “geliyorum” diye haber veriyor, kapıyı çalıyor.
Kapı çalınınca bir telaş, bir çene düşüklüğü.
Devlet yetkilileri hemen ısınma hareketlerine başlıyor.
Evleri, binaları mı yenileyecekler?
Nerdee!
Enkazın başına dikilip ölenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dileyecekler. Buna hazırlar.
Hangi ekranı açsan biri ya da birkaçı konuşuyor.
266 tane artçı şok olmuş.
Sanki görevleri artçı şokları saymak.
Bir tane daha oldu beyefendi, onu da say.
Riskli konutları da saymışlar.
İstanbul’da 1,5 milyon riskli konut varmış.
Bunların yüzde 30’u acilen........
© Karar
