menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İbn-i Rüşd’ü ihmal etmemizin hiç faydası olmadı

35 17
08.09.2024

Bize iyice belletilmiş bir teori, aklımda kaldığı kadarını herkesin kolaylıkla anlayabileceği sade bir lisanla hülasa edeyim.

İslam, tarihte iki büyük tehditle mücadele etmiştir.

Bunlardan biri haçlı seferleridir.

Haçlı saldırılarını askeri gücümüzle; Kılıçarslan, Alparslan, Salahaddin Eyyubi gibi büyük komutanlarımızın askeri dehalarıyla ve kahramanlıklarıyla durdurduk.

İkinci büyük tehdit, Yunan felsefesiydi. Bu, haçlı saldırılarından daha tehlikeliydi çünkü Müslümanların inancını, akidesini hedef alıyordu.

Bu tehdidi de ulemamızın, bilhassa büyük imam Gazali’nin dehası ile savuşturduk.

Filozofları filozofların silahıyla yendi Gazali.

Tehafüte’l Felasife’yi (Filozofların Tutarsızlığı) yazdı, filozoflara dünyanın kaç bucak olduğunu gösterdi.

İbn-i Sina’yı, Farabi’yi, daha ne kadar itikadı bozuk filozofu tekfir etti. Bizi hepsinden kurtardı.

Böylece selamete erdik.

Bu, rahatlatıcı bir teori.

Bittiği zaman “veleddallin, âmin” diyorsunuz, kenara çekiliyorsunuz.

Bence kenara çekilmekte o kadar acele etmememiz lazım.

Çünkü, düşünce tarihiyle hatta siyasi tarihle ilgili ayrıntılara derinlemesine bakınca teorinin, anlatıldığı kadar düz, pürüzsüz bir yolda ilerlediğinden şüphe edebilirsiniz.

Bu benim başıma geldi, ondan biliyorum.

İmam-ı Gazali Sultan Alparslan’ın ve Melikşah’ın veziri olan Nizamülmülk döneminde etkili oldu.

O yıllarda Batıniler........

© Karar


Get it on Google Play