menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İzmir Limanı’ndaki hamallar greve gittiğinde..

98 9
07.06.2025

İzmir her zaman önemli bir liman şehriydi. İşçi ve işveren, zengin ve fakir çelişkisinin hep yoğun olduğu bir şehir oldu.

İzmir Limanı’nda çalışan hamallar, 1620 yılında Venedikli tüccarlara karşı greve gitmişlerdi.
Daniel Goffman, İzmir ve Levanten Dünya 1550–1650 kitabında bu grevi anlatıyor:
“… her zaman aldıkları ücretin üç katını talep etmekle kalmadılar, Venediklilerin daha ucuza çalışabilecek (ya da daha umutsuz) hamalları tutmalarını önlemek için birleştiler. Diğer bir deyişle işi durdurup grev kırıcılara karşı direndiler. Daha ayrıcalıklı konumdaki yeniçerileri taklit edip protestoya kalkışan hamallar, Venedik ticaretini felce uğratabileceklerini anlamışlardı… Yabancılar bu amele hareketini bastırmak için İstanbul’a zayıf bir protesto çekmekten başka bir şey yapamayacaklardı.”

İzmir Limanı tarihindeki ilk modern grev ise 1913 yılında yaşandı.

1908 Devrimi ile verilen sendikal haklar sayesinde.

İzmir Limanı’nda çalışan hamal, mavnacı ve sandalcıların gittiği grev tam da üzüm ve incirin limana aktığı mevsimde yaşanmıştı. Zaten amaç biraz da bu zorluğu yaşatmaktı.

O dönemim gazeteleri halka yeni bir kavram olan grevi anlatıyorlardı:
“Memleketimizde ilan-ı meşrutiyetle (meşrutiyetin ilanıyla) beraber işitilmeye ve tatbik edilmeye başlayan kelimelerden biri de grevdir. Grev malum olduğu üzere say ve amel (emek ve iş) sahiplerinin yani ‘amele’ namıyla yad edilen (anılan) işçilerin mensup oldukları müesseselere ve sermayedarına (sermaye sahiplerine) karşı bil-zaruri istimal ettikleri (gereklilikten kullandıkları) tatil-i eşgal (grev) manasına tercüme ettikleri bir silahtır…”

Dönemin gazeteleri greve giden ameleleri haklı bulmuşlardı:
“İşte grevin........

© Karar