menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Pastaya üşüşmek mi, pastayı büyütmek mi?

16 0
29.08.2025

Türkiye’de toplam 32.5 milyon çalışan var. Bu, toplam nüfusun 7’sini oluşturuyor.

Kabaca nüfusun 3’te 2’ye yakın bölümü, yani neredeyse her 3 kişiden 2’si; çalışan 3’te 1’in ürettiği katma değer üzerinden geçimini sağlıyor.

Türkiye’de bir yıl içinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin toplamını, yani tüm çalışanların “üretim çıktısını” tek ve büyük bir “pasta” (ülkenin toplam milli geliri) olarak sembolize edelim.

Bu, şu anlama gelecektir:
-87 milyonluk nüfus içinden, çalışan 32.5 milyonun ürettiği bir pasta…
-Karnını doyurmak üzere bu pastayı bölüşecek 87 milyon nüfus.

Ortaya çıkan tablonun gündeme getireceği, çözümü vazgeçilmez sorunlar şunlar olacaktır:

-87 milyonun yeterli düzeyde karnını doyurmak üzere ihtiyaç duyduğu pastanın içeriği, gıda girdileri, bileşimi, doyurucu işlevi ve büyüklüğünün ne olması gerekmektedir?
-Üretilen pasta, olması gereken pastanın içerik, kalite, büyüklük ve doyuruculuk özelliklerini ne ölçüde karşılayacaktır?
-Pastanın üretiminde görev alanların sağladıkları rol ve katkılar nasıl belirlenmiştir? Birikim ve kapasiteleri, ehliyet ve liyakatleri takdir edilmiş midir?
-Üretilen pasta, karnını doyuracaklar arasında nasıl bölüşülecek ve bölüşme işini kim yönetecektir? Bölüşüm, hangi ilke ve esaslarla, hangi kriterler çerçevesinde ve hangi oranlara göre yapılacaktır?

Bu oldukça basit ve yalın metafor, bize 1.3 trilyon$ olduğu belirtilen Türkiye milli gelirinin nasıl üretildiğini (üretileceğini) ve ülke nüfusu arasında nasıl bölüşüleceğini anlatıyor.

Ülkemizde pastanın mevcut durumuyla ilgili tespit etmemiz gereken temel noktalar şunlar:
-Üretilen pasta hacim, içerik ve doyuruculuk açısından yeterli değil.
-Nüfusun 3’te 2’si pastanın üretiminde yeterince ve gerektiği şekilde görev almamış durumda…(Burada, çalışmayan nüfus içinde, “çalışma çağı dışındaki” kesimler; çocuklar, yaşlılar hakkında herhangi bir yargıya varmıyoruz. Sadece demografik bir gerçekliği tespit etmekle yetiniyoruz.)
-Pastanın üretiminde görev alanların rol ve katkıları, birikim ve kapasitelerine göre sağlanmamış.
-Pastanın bölüşümünden, üretimine “katılsın” veya “katılmasın,” herkes pay alıyor. Ancak pasta, ülke nüfusu arasında, asla adil ve dengeli dağıtılmıyor.

Açıklayalım:
-Öncelikle bölüşüm işini yönetenler; siftah yaparken kendilerine hatırı sayılır büyüklükte pay alıyorlar.
-Pastanın tüm ülke nüfusuna dağıtılmasında, oldukça düşük bir azınlık; eğer pasta “tüm nüfusa eşit dağıtılsaydı,” “herkese düşecek paydan” çok daha fazlasını........

© Karar