Döviz kuru artmıyor ve faiz hala yüksek: Enflasyon neden düşmüyor?
TÜİK verilerine göre Ocak 2025’te, enflasyon aylık bazda %5,03, yıllık bazda ise B,12 olarak gerçekleşti.
Enflasyon Araştırma Grubu'na (ENAG) göre ise, Ocak ayında %8,22, yıllık bazda ,01 artış gösterdi.
Devletin resmi istatistik kurumu ile özel bir araştırma grubunun, yıllık enflasyona ilişkin verileri arasında neredeyse iki kat fark olması son derece şaşırtıcı ve kafa karıştırıcı..
Prensip olarak devletin ilan ettiği resmî enflasyon rakamlarına itibar etmemiz gerekiyor. ENAG’ın ilan ettiği rakamların normalden yüksek olduğunu kabul etsek de; aydan aya sürekli artan fiyatlardan hareketle, herkesin kesesine hitap eden gerçek enflasyonun TÜIK’in ilan ettiği oranlardan daha yüksek olduğunu fark etmemek mümkün değil.
Görünen tablo şudur:
Alınan tüm tedbirlere, sıkı para politikasına, faizlerin rekor seviyeye yükseltilmesine ve yüksek vergi uygulamalarına rağmen enflasyon düşmüyor.
En azından yeteri kadar, yani beklendiği oranda düşmüyor.
Geçtiğimiz yıllarda yükseldiği -90’lardan P’ler civarına gelmesi, hatırı sayılır bir düşüş olsa da, bu sonucun ekonomiye ve topluma maliyetini düşündüğümüzde gelecek için fazla umutlanamıyoruz.
Bundan bir kaç yıl öncesine kadar sürdürülen düşük faiz ve “büyümeye” dayalı ekonomi politikasının sonucu; rekor artış gösteren enflasyon, tarihi dip seviyelere inen merkez bankası rezervleri ve yabancı para birimleri karşısında değeri hızla düşen TL oldu.
Mehmet Şimşek göreve geldikten sonra, bu defa tamamen ters bir yaklaşım sergilendi. Politika faizini P’ye yükselterek parayı sıkılaştırma, kredi büyümesini sınırlayarak tüketim talebini azaltma, yüksek vergi tahsilatıyla devletin gelirlerini arttırma, kamu harcamalarını kısarak bütçe açığını azaltma gibi “ortodoks” uygulamalar devreye girdi. Bu uygulamalar, 20 yıla yakın bir süre refahın nimetlerinden, gerçek ekonomik büyümenin gerektirdiğinden çok daha fazla pay alarak “yalancı bahar” yaşayan Türk ekonomisi üzerinde şok etkisi meydana getirdi.
Evet, kur korumalı mevduat uygulaması kapsamında, banka mevduatına `’a kadar varan yüksek oranlarda faiz verilmesi, döviz cephesinde beklenen hedefin gerçekleşmesini sağladı. Döviz kurları son üç yıldır neredeyse hiç artmadı ve enflasyon oranlarının çok altında kaldı. Merkez bankası rezervlerinde ciddi artış ve rahatlama sağlandı.
Ama buna karşılık;
-Öncelikle Hazine ve Merkez Bankası, KKM’nin kur farkı ödemelerini üstlendiği için bütçe üzerinde Trilyon TL’ye yakın bir mali yük oluştu ve bu yük, devletin daha fazla borçlanmasına ve........
© Karar
