menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyetin kuruluşuna, resmi tarihten farklı bakmak mümkün mü?

15 1
03.06.2025

Osmanlı Devleti’nin son bulmasını ve Cumhuriyetin kuruluş sürecini kapsayan 1918-1923 yılları arasındaki; savaş, işgal, direniş, antlaşma ve rejim değişikliği hareketlerinin yaşandığı 5 yıllık süre, yakın Türk tarihinin en tartışmalı dönemidir. Bu döneme dair anlatılanlar, kronolojik bir aktarımdan çok; yeni bir devletin kuruluşuna yönelik kollektif hafızayı, ideolojik kodları, kimlik inşasını ve toplumsal değer algılarını şekillendirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, resmi tarih anlatısının dayanaklarını, işlevlerini ve sınırlılıklarını anlamak; sadece geçmişi bilmek değil, Türk toplumunun bugünkü zihin haritasını ve sosyopolitik gerçekliğini sorgulamak ve analiz etmek bakımından da önemlidir.

Bu dönemde yaşananlara dair, aktüel tarihi kaynaklarda yer alan kronolojik veriler ve yorumlar şunları söylüyor:

-30 Ekim 1918, Mondros Mütarekesi:
I.Dünya Savaşı’nda yenilen Osmanlı imparatorluğu, imzaladığı Mondros Mütarekesi ile egemenliğini fiilen kaybetti. Türk ordusu terhis edildi. İstanbul’daki padişah ve saray çevresi, işgaller karşısında sessiz kaldı ve vatanın kurtuluşu için hiçbir irade göstermedi.

-13 Kasım 1918, İstanbul’un İngilizlerce işgal edilmesi:
Vahdettin, tahtını korumayı tercih etti ve İngiltere’ye sığınarak milletin kaderine ihanet etti. İstanbul Hükümeti, milletin onurunu ve bağımsızlık mücadelesini desteklemek yerine işgalcilerle iş birliği yaptı.

-10 Ağustos 1920, Sevr Anlaşması:
İstanbul hükümetinin imzaladığı anlaşma ile Osmanlı, İngiltere öncülüğündeki tasfiye planı kapsamında siyasi, askeri ve ekonomik olarak 5-6 parçaya bölünerek emperyalist güçlerce paylaşıldı. Türk milleti tarihten silinmenin eşiğine geldi.

-15 Mayıs 1919, Yunanlıların Anadoluyu işgal etmesi.

-Kurtuluş Savaşı (19 Mayıs 1919–9 Eylül 1922):
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkarak başlattığı mücadele, milletin kendi kaderini eline aldığı topyekûn bir kurtuluş hareketine dönüştü. Padişah, Millî Mücadele’ye karşı çıktı, hatta İngilizlerle iş birliği yaptı. Ankara’da açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli iradenin sembolü oldu. Manda ve himaye reddedildi. Cephede işgalcilere karşı tam bağımsızlık için savaş verildi; 9 Eylül 1922’de Yunanlılar denize dökülerek kesin zafer kazanıldı.

-Mudanya Ateşkesi (11 Ekim 1922):
Büyük Taarruz zaferiyle işgalci kuvvetler barış masasına oturmak zorunda bırakıldı. Mudanya Ateşkesi ile Osmanlı hukuken sona erdi. Türk ordusunun Trakya’ya ilerleyişi ve İstanbul ve Boğazlar bölgesinden İtilaf Devletleri’nin çekilmesi sağlandı.

-Lozan Anlaşması (24 Temmuz 1923):
Lozan’da Türk heyeti, bağımsız bir devletin temsilcisi olarak masaya oturdu. Sevr yırtılıp atıldı. Türkiye’nin bugünkü sınırları ve tam bağımsızlığının tescil edildiği Lozan, askeri zaferden sonra, “sömürgeci emperyalizme karşı dünyada masa başında kazanılmış tek diplomatik zafer” oldu.

-İngilizlerin İstanbul’u terk etmesi (4 Ekim 1923):
İşgali sürdüremeyeceğini anlayan İngiltere, Türk milletinin kararlılığı karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece tüm emperyalist güçleri ve İngiltereyi mağlup edip topraklarımızdan kovmuş olduk. Yedi düvele karşı savaş verdik ve kazandık. Türk milleti yok olmaktan kurtuldu.

-Cumhuriyetin Kuruluşu (29 Ekim 1923):
Saltanat ve hilafet kaldırılarak, halkın egemenliğine dayalı,........

© Karar