menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sonsuz olan ‘güç’ değil, ‘adalet’

12 8
21.03.2025

"Ey iman edenler! Kendiniz, anne babanız ve en yakınlarınız aleyhine dahi olsa adaleti ayakta tutan kimseler olun..." (Nisa 135) Anne ve babanın aleyhine de olsa tarafın adaletten yana olması gerektiğini emreden bir ilahi hüküm, hukukun yalnızca belli kesimlerin lehine çalıştırıldığı bir düzenle çelişir. ‘Onlara yanlarında yaşlanırlarsa of bile deme’ emrini veren Rabbimiz, yine de hukuk önünde adaleti her şeyin üstünde tutmamızı ister. Eğer böyleyse, ayetin getirdiği ilke boş bir safsata değilse, orada anne babanın özellikle zikredilmesi, bizlere hak ve adaletin ne kadar tavizsiz olması gerektiğini anlatmıyor mu?

Adalet, bir satranç tahtasına dönüşmüş vaziyette; kimi hamleler kuralına uygun, kimileri ise tam tersine oyunu bozmak için yapılmış hamleler gibi gözüküyor. Sahne değişiyor, oyuncular farklılaşıyor ama perde arkasındaki yöntemler hep aynı. Kimi zaman mahkeme salonlarında, kimi zaman sandıkta ama en çok da kulislerde oynanan bir oyun artık bu.

Gerçek demokrasi, rekabetin adil zeminde gerçekleştiği yerde anlam kazanır. Ancak görüyoruz ki birinin sözleri suç sayılırken, diğerinin eylemleri görmezden geliniyor. Birileri hakkında iddianameler jet hızıyla yazılırken, başkaları yıllardır süren şaibelerin gölgesinde, elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Hukukun terazisi eğilip büküldükçe, kendisine olan inanç da zayıflıyor...

Bu insanlık tarihi bir hukuk savaşı tarihidir aynı zamanda. Adaleti bir bumerang gibi savurup sonra onun geri dönüşünün nasıl olacağını hesap edemeyenlerle doludur. Kendi kurdukları düzen içinde mutlak gücün tadını çıkarırken, bir gün dönüp aynı terazide tartılanların hikâyeleri yeniden ve yine yazılmıştır hep.

Bunlar bizlere de yabancı sahneler değildir. Yıllar önce de benzer hukuk manevralarının biri bin paraydı, oturduk öylece izledik. Önce bir şiir, sonra mahkeme salonları... Siyasi yasaklarla önü kesilmeye çalışılan bir lider, ‘hukukun gereği’ denilerek susturulmaya çalışıldı.........

© Karar