menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarihi bir gün ve PKK’nın kümülatif algısı

35 0
12.07.2025

Tüm ülke gün boyu Kuzey Irak’tan gelen görüntülere kilitlendi. İçlerinde Bese Hozat gibi PKK için çok sembolik olan 30 örgüt üyesi törensel bir programda gelip silahlarını bıraktılar ve ateşe verdiler.

Toplumsal algıların oluşmasında imgelerle, fotoğraflarla bütünleşen duygular uzun konuşmaların, süreçlerin çok ötesinde rol oynar. Dün olan biten de yaklaşık bir yıldır yaşadıklarımızın ötesine geçen bir anlama sahip.

Sembollerin, sözlü ve görsel hafızanın kimliklerin ve hayat algılarının omurgasını oluşturduğu bir coğrafyada ateşe verilen silahların ne kadar kalıcı ve derin etkiler bırakacağını hep birlikte göreceğiz.

Olan biten tereddütsüz bir şekilde tarihi önemde. Bunda da başta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye sonrasında da süreci sahiplenerek bu noktaya getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm aktörlere teşekkür etmek gerekir.

Türkiye’nin iç dinamikleri ve jeopolitik şartlar bir yıl önce kimsenin tahmin edemeyeceği bir dinamiği tetikledi. PKK’nın silah bırakmasını bir çok gerekçe ve süreç analizi ile değerlendirebiliriz. Ancak Ankara Enstitüsü’nün çok zamanlı bir şekilde gerçekleştirdiği “PKK’nın Silahsızlandırılması ve Kürt Meselesi” araştırması anlık, duygusal ya da konjonktürel bakışların ötesinde bir çerçeve çiziyor ve kritik veriler sunuyor.

5 Temmuz’da yani silahların bırakılmasından sadece bir hafta önce nihayetlenen araştırma PKK’nın silah bırakmasından hemen önceki toplumsal psikolojiyi yansıtıyor. Silahların bırakılmasıyla ilgili görüntülerin ardından algılarda önemli kırılmalar yaşanmış olabilir. Ancak araştırma hem silah bırakma görüntülerinin etkisini ölçmek açısından “tarihi güne bir kala” toplumsal zihin ve duygu haritasını kayda alarak önemli bir yerde duruyor hem de PANORAMATR’nin 2025 yılı verilerinden hareketle trendleri değerlendirerek algıların ne yönde değişeceğine dair sağlam bir zemin oluşturuyor.

Araştırmanın belki de en önemli bulgusu, bu denli kritik bir sürece toplumsal desteğin yüzde 69’a çıkması. Üstelik silah bırakma görüntülerinden hemen önce. Bu desteği, sadece Kürtlerle sınırlamak yanlış olur.........

© Karar