Pornografik illüzyon ya da tanrıların arabaları
Geçtiğimiz haftalarda özel üniversitelerin birinde bir buluşma gerçekleştiği haberi paylaşıldı. Çok izlenen kuşak programları katılımcılarından birisinin davet edildiği organizasyona üniversiteli gençler olağanüstü ilgi göstermişler, merak ettikleri soruları sormuşlar. Çoktan bir popüler ikon, yıldız havasına bürünmüş yarışmacı ise buluşmanın renkli geçmesi için elinden geleni yapmış. Kılık kıyafetinden, oturup kalkmasından saç traşına değin başka bir alemin varlığına dönüşmüş konuk. Uzun süren ve nefes nefese izlenen bir yarışma programı birincisinin değil de bir katılımcının davet edilişi bile böylesi programlara yansıyan ilgi yaygınlığı yanında sosyolojik algıyı gösterir aslında. S. Zweig, bambaşka bir bağlamda, insanların bilindik simalara duyduğu yakınlığı anlatır. Doğduğu şehir Viyana’da tiyatro ve opera sanatçılarının etkili şöhretini anlatmak için bazı kişilerin sanatçıları getirip götüren atlı araba sürücülerini tanımayı bile bir statü olarak kabul ettiklerini yazar. Sanat o denli yüksek kabul görmektedir ki sanatçılara yakın duranlara bile yakınlaşmak insanları mutlu etmektedir. Bu çağsal nicelik ve nitelik farkının çarpıcı bir göstergedir.
Nicedir televizyon ekranları reklam pastasından aslan payını almak isteyenlerin her türlü fütursuzluğu yapabildikleri mecraya dönüşmüş halde Türkiye’de. Devletin kanalları dahi kitlenin iştahını kabartacak işlere girişmekten geri duramıyorlar. Mevcut iktidarın huzurunu kaçırmadıkları sürece her tür programı üretebilirler belli........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein