Demokratikleşme talebi de ne yanlış bir zamana denk geldi!
Hem büyük iddiaları olan, hem ekonomik krizden çıkmak için yol arayan ve hem de sistem sorununu bir türlü çözememiş hangi ülke demokratikleşmekte bu kadar nazlanabilir? Başka yolu mu var, başka seçeneği mi var?
Açık ki demokrasisi zayıf bir ülkede ekonomi, refah ve güvenlik olmaz. Hal böyleyken orası büyük ülke hiç olamaz. Zira, insanlarının mutlu olmadığı, kendilerini güvende hissetmediği, siyasetin, medyanın, akademinin rahat konuşamadığı bir ülke büyüyemez. Nasıl sadece Kürt meselesinin çözümsüz kalmasının Türkiye’yi hak ettiği yerin gerisinde bıraktığını tecrübeyle biliyorsak, demokrasi ve hukuk eksikliği ülkenin tamamı adına daha da büyük kayıpların temel sebebidir. Bunlar yoksa, eksikse yahut zayıfsa küçük ve kırılgan bir ekonomiye mahkum olmak kaçınılmazdır. Beş altı yıldır ekonomik kriz içinde yaşamanın, dünya ile rekabetten geri kalmanın ve bütün istatistiklerde en kötü yere demir atmanın sebebi de en başta demokrasi ve hukuk sisteminin zayıflığıdır.
Bugünlerde, demokrasi talebi bir kez daha gündemde ve bu talebe çözüm süreci eşlik ediyor. Ya da tersinden çözüm sürecine demokrasi eşlik etsin isteniyor. Yani, Türkiye büyük bir problemden kurtulmak üzereyken en büyük problemi olan demokrasi eksikliğini gidermek fırsatını........
© Karar
