menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Müslümanların bir adalet tasavvuru var mı?

38 0
26.02.2025

Bütün dinlerin çıkış ve yükseliş hikayesine baktığımızda adaletin, devletin temeli olduğunu görürüz. Modern demokrasilerde de ‘adalet’, hukuk devletinin temeli olmuştur.

Kur’an’da da ilahi hitaba muhatap ola herkese en net şekilde, “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar.” (Nahl/ 90) ayeti ile toplumsal meselelerde adaletin temel esas olarak belirlendiği ifade edilmiştir. Zira bütün bireylerin kendilerini güvende hissedebilmesi, haksızlıkların ortadan kaldırılıp hukukun tesis edilebilmesi için güçlü bir adalet anlayışına ihtiyaç bulunmaktadır.

Dahası, liyakat İslam’da hangi vasıflara sahip kimselerin yönetici yapılacağı “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”(Nisa/58) ayetiyle ortaya konulmuştur.

Ancak bir gerçek var ki tarihsel süreç içerisinde, Müslüman dünyada akıl ve vahiy birlikteliğinin zaman içinde kaybedilmesi önemli bir sorun alanı oluşturmaktadır. Oysa İslam’ın ilk dönemlerinden bu yana bu iki unsur, birbirini tamamlayıcı bir özellik arzetmiştir. Kur’an’da ‘akletme’ ve ‘fikretme’ye vurgu yapılmasının hikmeti de bu yüzdendir.

Emevilerin son dönemi ile erken Abbasiler döneminde, İslami bilimler kadar pozitif bilimlere de önem verilmiş, başta Aristo olmak üzere kadim Helen filozoflarının eserlerinin Arapçaya çevrilmesiyle birlikte Müslüman dünyada yeni bir medeniyet tasavvuru oluşmaya başlamıştır. Doğal olarak bu yeni iklimde, İslam’ın........

© Karar