menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Amerika sonrası küresel ekonomiyi kim yönetecek?

11 1
14.04.2025

LONDRA

Geçen yılki ABD başkanlık seçimlerinden bu yana Donald Trump’ın gündeminin çeşitli yönleri ve bunun Amerika, finans piyasaları ve dünyanın geri kalanı için ne anlama gelebileceği konusunda düzenli olarak yorum yapıyorum. Başkanın beceriksiz ve tutarsız “politika yapma yöntemi” göz önüne alındığında, bu kadar çok kaos olması bekleniyordu.

Şubat ayında ve yine Mart ayında belirttiğim gibi, diğer ekonomiler Trump’ın saldırganlığına kendi iç taleplerini artırarak ve ABD tüketicilerine ve finans piyasalarına olan bağımlılıklarını azaltarak yanıt verebilirler. Mevcut kargaşaya olumlu bir bakış açısıyla yaklaşacak olursak, Avrupalıların ve Çinlilerin bu yönde adımlar atmaya başlamış olmaları bir umut ışığıdır. Almanya “borç freni” politikasını gevşetiyor ve uzun zamandır ihtiyaç duyulan yatırımlara izin veriyor ve Çin ise iç tüketimi canlandırmak için seçeneklerini incelediği söyleniyor.

Uluslararası ticarete ve piyasalara bağımlı olan her ülke için, ABD ticaret savaşı politikalarını dizginlemeye ikna edilebilse bile, yeni ticaret düzenlemelerinin gerekli olacağı çok açıktır. Birçok ülke şimdiden kendi aralarındaki ticareti arttırmanın ve hızla büyüyen hizmet ticaretinde tarife dışı engelleri azaltmak için yeni anlaşmalar yapmanın yollarını aramaktadır.

Bir blok olarak G7’nin (Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık) geri kalanı neredeyse ABD kadar büyük. Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın “istekliler koalisyonu”nun diğer katılımcıları da eklendiğinde, Amerika’nın eski müttefikleri Trump’ın verdiği zararın büyük bir kısmını telafi edebilir. Aynı şekilde Çin, Kuşak ve Yol Girişimi’ni........

© Karar